Çok sevdiğim kitaplardan bahsederken genellikle zorlanıyorum çünkü o kadar seviyorum ki ne yazsam az gelecek, o duyguyu geçiremeyecekmişim gibi geliyor.
İşte #montecristokontu da bu kitaplardan.
İki cilt, 1550 sayfa ilk bakışta gözünüzü korkutuyor mu? Sakın benim düştüğüm bu hataya düşmeyin ve kitap yakınlarınızda ise hemen elinize alıp başlayın. Şimdiye kadar okuduğum en akıcı en sürükleyici klasiğin taa kendisi.
Konusuna gelecek olursam 19 yaşında denizci Edmond Dantes; denizden dönüp çok sevdiği nişanlısı Mercedes ve babasına kavuşturken hiç ummadığı bir anda haince özgürlüğünden oluyor. Tabii Dantes üzerine kurulan hain plana karşılık vermek için adalet terazisini eline alması da kaçınılmaz oluyor.
Başrolde efsanevi bir intikam hikayesi olsa da aşk, fedakarlık, sadakat, merhamet duyguları da çok güzel işlenmiş. Kitaptaki kurgu o kadar güzeldi ki okurken yazarın zekasına sürekli hayran kalırken buldum kendimi. Çoğu bölümde elimden bırakamadım, tırnaklarımı tırtıklayarak okudum.
200 yıl öncesinde yazılmış hala günümüze ışık tutacak değerlere sahip bu şahane eseri okuyun, okuyun, kesiiin OKUYUN