Herkese merhaba,Aleksandr Bek’in Moskova Önlerinde isimli eserinden bahsedeceğim.Bu biyografik romanda,Sovyetlerden,sosyalizmden, Stalin vb ziyade insan benliğini tanıma, zor şartlar altında kendini tecrübe etme, insiyatif, insanı yönlendirme sanatı gibi konular işlenir 2. dünya savaşı fonunda. tabi bir de kazak subay olmanın dayanılmaz hafifliği.
Bir orta asyalı Türk subayının anıları, nazi ordusu önünde kurtuluş savaşı veren Sovyet gazilerinin destanıdır.Bir yandan savaşan asker diğer yandan insan olmanın çelişkisi üzerine yazılmış en iyi savaş romanlarından biridir.
Eseri sadece roman olarak almak ciddi yanlış olur.General Panfilov ve Üsteğmen Memiş-Uli karakterleri üzerinden,Hitler ordularının ünlü yıldırım savaşı taktiğinin nasıl püskürtüldüğünün tarihi anlatılır. Romanda da görüleceği gibi savaşın en önemli yanlarından biri de düşmanın moralini bozup, psikolojik savaşta üstün gelmek.Nazi ordusu Moskova’ya ilerlerken Alman radyolarından “Kızıl Ordu yok edildi, Moskova yolu açıldı” propagandası yapılıyor.
68 kuşağının başucu eserlerinden biridir.Deniz’lerin Ankara’da kiraladıkları daireye baskın yapan polislerin bulduğu birkaç kitaptan biridir,Moskova Önlerinde.Çok beğendiğim bu eseri herkese tavsiye ederim.