Kazanmak ya da kaybetmek zorunda olduğumuz bir oyun sahasında değiliz. Her yenilgiden sonra kendimizi rehabilite edecek modern psikolojik avuntular bulmak zorunda da değiliz. Batı toplumunun bu tarz kuralları, hayatı böyle bir oyun alanına dönüştürmelerinden geliyor. Oysa bizler tek ve gerçek galibin yaratıcı olduğu, kaybeden insanında bu durumu hakkında hayırlısı öyle olduğu için neticeyi kabullendiği ve yaratıcıya rıza gösterdiği bir anlayıştan bahsediyoruz.