2018 Şubat Abdülhamid Han Özel Sayı

Mostar Dergisi - Sayı 156

Mostar Dergisi

Mostar Dergisi - Sayı 156 Quotes

You can find Mostar Dergisi - Sayı 156 quotes, Mostar Dergisi - Sayı 156 book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bir de İslam'ın özüne dönme sloganıyla Vahhabiler özellikle Araplar arasında yaygınlaşmış ve birlik ruhunu zedelemişlerdir. Vahhabilik o günden günümüze İslam dünyasını parçalamaya, İngilizlerin ve Batılıların parçalama politikalarını uygulamaları için maşa olmaya devam etmektedir.
Abdülhamid Han'ın sadece Sahih-i Buhari'nin yeniden güzel bir baskısının hazırlanması gibi görünen bu irade-i seniyyesi, aslında birçok hikmetler barındırmaktadır. Öncelikle Sahih-i Buhari İslam dünyasında Kur'an-ı Kerim'den sonra en sahih iki kitabın ilki olarak meşhurdur. Diğeri de Sahih-i Müslim'dir. Sahih-i Buhari'nin tercih edilmesi, İslam dünyasını yeniden özüne, Sünnet-i Seniyye'ye yöneltmek içindir.
Reklam
Sultan Abdülhamid'in hükümdarlık yılları milliyetçilik hareketlerinin yükseldiği, Avrupa'da sömürgeciliğin hat safhaya ulaştığı, Osmanlı Devleti'nin ise borç batağına saplanıp kaldığı bir döneme rastlanmıştı.
İlk defa elektrik altyapısını kurduran, ilk otomobili getirerek beş bin kilometre karayolu yaptıran ve Hicaz Demiryolları’nı inşa ettiren Sultan 2. Abdülhamid Han’ın teknolojik gelişmeleri ne kadar yakından takip ettiğini ve bu gelişmelere kayıtsız kalmadığını çok iyi biliyoruz.
"Allah'ım helal etmiyorum! Şahsımı değil, milletimi bu hale gerirenlere, hakkımı helal etmiyorum! Beni, benim için lif lif yolsalar, cımbız cımbız zerrelerimi koparsalar, sarayımı yaksalar, hanümanımı, hanedanımı söndürseler, çoluğumu gözümün önünde parçalasalar helal ederdim de Sevgili'nin, Peygamber efendimizin (sav) yolunda yürüdüğüm için beni bu hale getiren ve milletimi ateşe atan insanlara hakkımı helal etmiyorum." -Abdülhamid Han
H.Nihal Atsız
"Cemiyetin en büyük haksızlığına uğramış tarihi şahsiyetlerinden biri II. Abdülhamid'tir. Kendisinden önceki devirlerin ağır yükünü omuzlarında taşıyan, en güvenebileceği adamların ihanetine uğrayan ve dağılmak üzere olan, içi dışı düşman dolu bir imparatorluğu otuz üç yıl zeka ve hamiyeti ile ayakta tutan bu büyük padişah; katil, kanlı, müstebid, kızıl sultan, cahil ve korkak olarak tanıtılmış, daima aleyhinde işleyen propagandanın tesiriyle de böyle tanınmış talihsiz bir insandır."
Reklam
31 Mart Vakası'ndan sonra Sultan Abdülhamid Han'ı tahtan indirmek için bir hal fetvası hazırlanmıştır. Bu fetva, büyük sultanın icraatları ile bağdaşmayan iftiralarla doludur. Güya Sultan, 31 Mart Vakası'na sebep olmuş, hiç dokunmadığı devlet hazinesini israf etmiştir. En acısı da bu iftiralar içinde dini kitapları tahrif ettirmek ve yakmak da vardır. Malesef büyük sultan dinine, vatanına, milletine hizmetle meşgul iken düşmanları da ona iftiralar atmakta, onu karalamakta birleşmişlerdir.
Sultan Abdülhamid ve ailesi Sürgün günlerinde bazı şeylere ruhen aç ve hasret bırakılmıştı. Bu kasıtlı izolasyon dönemi boyunca birçok sıkıntı çektiği bilinen Sultan'ın daha çok tevekkül ve tefekkür hali içinde olduğu bilinir.
Sultan Abdülhamid Han
Abdestsiz bulunmamaya özenlidir. Öyle ki sabah kalktığında abdest almaya abdestsiz gitmeyeyim diye başucunda bir tuğla bulundurur ve onunla teyemmüm alarak abdest almaya gider.
Abdülhamid'i anlamak..
Abdülhamid Han'ın Çin'deki tesiri öyle büyük olmuştur ki, Pekin'de onun adına bir İslâm Üniversitesi açılmış ve kapısında Osmanlı bayrağı dalgalanmıştır.
Sayfa 9
41 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.