MOSTAR DERGİSİ ABDÜLHAMİD HAN ÖZEL SAYI
2018 yılı, Sultan II. Abdülhamid’in vefatının 100. yılı. Tahta geçtiği 1876 tarihinden hal’ edilip sürgüne gönderildiği zamana kadar hükümet ettiği devletin her safhasında mührünü vurmuş ve birçok reformun, iyileştirmenin önünü açmıştı. Özellikle devlet gücünün teminatı olarak da görebileceğimiz Yıldız İstihbaratı sayesinde bilhassa Batılı devletlerin emellerini, planlarını çözebilmişti. Söz gelimi Rus elçiliğinde bir toplantı yapılıyor. Almanya, Fransa, İtalya, Rusya, İngiltere ve Avusturya’nın büyükelçileri bir araya geliyorlar. Aralarında bir takım görüşmeler yapıyorlar ve bir takım kararlar alıyorlar. Ertesi gün, elçilerin yaptıkları görüşmede alınan kararlar II. Abdülhamid'in masasına geliyor. Bu devlet açısından çok önemli bir şey… Bu sayede yabancı devletlerin emellerini, planlarını görebiliyor Sultan. Yabancı güçler, masada kartların kapalı olduğunu düşünedururken Abdülhamid Han onların kozunu görüp kartları açık hale getirebiliyor bu istihbaratlar üzerine. Böylelikle doğru ve etkili bir hamle yapma imkânını elde ediyor. Tahta çıktıktan bir yıl sonra Rusya’nın savaş ilanıyla karşı karşıya kalması ve bu süreci de başarıyla yönetmesi onun ileride ne gibi doğru politikalar üreteceğinin işareti oluyor bir bakıma. Yani Sultan Abdülhamid iktidarda kaldığı her yılı için devletin ayakta kalabilmesi adına birçok tedbir alıyor. Projelerini aşama aşama yürürlüğe sokuyor. Bu onun stratejik zekâsını gösteriyor bizlere.
Bu özel dosyamızda işte tam da buradan hareketle, İkinci Abdülhamid Han tahta çıktığı andan itibaren nasıl bir lider profili çizdi, neler yaptı, hangi sorunları sırtladı ve çözdü gibi soruların yanıtını aradığımız ve alanında yetkin kalemlerin katkı verdiği yazılarla dergimizin bu sayısını arşivlik hale getirmeye çalıştık. Türkiye’nin yakın siyasi tarihini ve bilhassa günümüzde yaşadığımız bazı derin hadiseleri çözmek için İkinci Abdülhamid dönemi müthiş bir bakış kazandırabilir bize. Bu sayıda yer alan yazılar sayesinde günümüzde cereyan eden hadiselerin aslında 1876’dan itibaren bilhassa Sultan’ın 33 yıllık hükümdarlığı süresince nasıl plan program dâhilinde yürürlüğe konduğuna da şahit olacaksınız. Necip Fazıl’ın da söylediği gibi: "Abdülhamid’i anlamak her şeyi anlamak olacaktır.” Bu söz sadece bir söz değildir. Bu dönemi başarılı bir şekilde yeni nesillere aktarabilir ve okutabilirsek yaşadığımız sıkıntılarla geçmiş arasında sıhhatli bir bağlam kurulmuş olacaktır. Her şeyi anlamak için Sultan Abdülhamid’in birçok yönünü anlatmaya, aktarmaya gayret ettiğimiz bu sayımız aynı zamanda tarih şuurunu kazandırma iddiasını da taşımaktadır.