,,bir gün artik beni hiçbir şeyin ilgilendirmedigini ve her şeyin beni öldüresiye yaraladığını fark ettim”
İnsanlara yaşama hissi veren tek şey, aslında, onları yavaş yavaş ölüme yönlendiriyordu. Anne babalar için evlatlar, sanatçılar için başarı, dağcılar için yüksek dağlar. Jasper Gwyn için kitap yazmak.
Reklam
171 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
Hiç bir ressama portrenizi yaptırmak istediniz mi? Yok ne işim var diyenlerdenseniz o zaman bir yazarın ‘yazılı portreniz’i yaptırmak ister miydiniz? O ne ola ki diyorsanız sizi kitabımıza davet ediyorum. Jasper Gwyn bir gün tak diye yazmayı bırakmaya karar verir. Lakin yazmayı bırakınca içinde bir boşluk oluştuğunu ve o boşluğu doldurmak için saçma şeylere enerji harcadığını fark edince ,belki de hayatındaki en önemli insana dönüşen, bir sağlık ocağında karşılaştığı “Su Geçirmez Eşarplı” kadına söylediği gibi “portre” ler yazmaya başlar. Porte yapım şartları ve süreci çok ilginç. Örneğin kitabın kapağındaki ampullerin bile çok değişik bir işlevselliği var. İlk portresini yazdığı kişi yayıncısının çalışanı olan Rebecca’dır. Eh bu portre yazma işinde başarılı olur mu, Rebecca neden bu maceranın önemli bir aktörü olur onu da okuyanlar görsünler diyorum. Hayatta incelikli detaylarla hele de bulmaca benzeri şeylerle insanlara önemli olduklarını, onlara değer verdiğinizi anlatmaya çalışırsanız büyük ihtimalle anlamayacaklardır. Neyse ki Rebecca izleri ustaca takip edebilenlerden. Baricco’nun sondaki bu hoş detayını çok sevdim. Bu arada ‘Şafakta Üç Kez’ eserinin adı burada geçiyor ama meğer bu kitaptan sonra o eseri yazmış yani ona da Mr. Gwyn ilham vermiş. Uzun lafın kısası, farklı konusuyla sonuna kadar merak ettiren bu farklı kitabı iyi ki okudum.
Mr. Gwyn
Mr. GwynAlessandro Baricco · Can Yayınları · 2013144 okunma
“Kim bilir hangi serüvene dalmış bir insan olduğumuzu düşünürüz, bu çok basit bir serüven de olabilir ama asıl anlamamız gereken yalnızca o kişi değil, tüm hikaye olduğumuzdur. O kişinin yürüdüğü ormanız, onu aldatan kötü insanız, çevresindeki karmaşayız , geçen tüm insanlarız, nesnelerin rengiyiz, gürültüleriz.”
"Tek bir yolculuk gibi duran yolculukta ne çok dar yolları nasıl da farklı adımlarla aşıyoruz."
Sayfa 161Kitabı okudu
"Bir keresinde bana birinin portresini yapmak onu eve götürmenin bir yoludur, demiştin. Öyle değil mi?" "Evet, onun gibi bir şey." "Beni eve götür, Jasper."
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
Jasper Gwyn hepimizin bir kitabın bazı sayfaları olduğumuzu, ama o kitabı kimsenin yazmadığını ve boşu boşuna aklımızın raflarında aradığımızı söylüyordu. Yapmaya çalıştığı şeyin ona giden insanlar için o kitabı yazmak olduğunu anlattı bana.
Tek bir yolculuk gibi duran yolculukta ne çok dar yolları nasıl da farklı adımlarla aşıyoruz.
Biri öldüğünde geride kalanlara ölen kişi için de yaşamak düştüğünü -yapacak daha uygun bir şey yoktur- anımsamaları biraz zaman aldı.
"Bir gün artık beni hiçbir şeyin ilgilendirmediğini ve her şeyin beni öldüresiye yaraladığını fark ettim."
Reklam
insanlara yaşama hissi veren tek şey aslında onları yavaş yavaş ölüme yönlendiriyordu.
bir gün artık beni hiçbir şeyin ilgilendirmediğini ve her şeyin beni öldüresiye yaraladığını fark ettim.
Yönetilmesi olanaksız bir çekingenliğin kıskacını hissetmeye başlamıştı bile.
Sayfa 48