Mrs. Dalloway
Virginia WoolfMrs. Dalloway Sözleri ve Alıntıları
Mrs. Dalloway sözleri ve alıntılarını, Mrs. Dalloway kitap alıntılarını, Mrs. Dalloway en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Victoria Caddesinden geçerken amma da budalayız diye düşündü. İnsanın hayatı niye bu kadar sevdiğini, onu nasıl böyle gördüğünü ancak Tanrı bilir, hayatı tertipliyoruz, kendi etrafımızda inşa ediyoruz, alt üst ediyoruz, her an yeniden yaratıyoruz; ama en düşkünler bile, kapı eşiklerinde oturan (çöküşlerine içen) sefaletin kederini en çok çekenler bile aynını yapıyor; tam da aynı nedenden, Parlamento'nun Yasaları bile baş edemez bununla, Clarissa emindi: insanlar hayatı seviyor.
Sayfa 6Kitabı yarım bıraktı
Ama insan aşık olduğunda hiçbir şey çok tuhaf değildir ve diğer insanlara karşı tamamen ilgisizdi.
Sayfa 35Kitabı yarım bıraktı
Kendini çok genç hissediyordu ama aynı zamanda tarif edilemez bir biçimde yaşlı da hissediyordu. Her şeyin içinden bıçak gibi geçmişti ama aynı zamanda her şeyin dışındaydı, sadece bakıyordu. İçinde daimi bir his vardı; taksilere bakarken, uzakta, çok uzakta, denize kadar uzakta ve bir başına olduğu duygusu (...)
Sayfa 10Kitabı yarım bıraktı
Gençlik yıllarında varoluşun renkleri, lezzeti, tonları vardı; öyle ki girdiği odayı dolduruverirdi
Ne de olsa evlilikte, gün be gün aynı evin içinde yaşayan insanlar arasında bir parça serbestlik, birbirine tanınmış bir izin olmalıydı (...)
Sayfa 9Kitabı yarım bıraktı
Aşık olmak insanı yalnızlaştırıyor diye düşündü.
Sayfa 23Kitabı yarım bıraktı
"Kelimeleri sönüp gitti. Aynen bir havai fişeğin sönmesi gibi. Kıvılcımlar geceye doğru yol alır, geceye teslim olur, karanlık iner, evlerin ve kulelerin iskeletlerine çöker; kasvetli yamaçlar yumuşar ve karanlığa gömülür. Ama yitip gitseler bile, gece onlarla doludur; renksiz, boş pencereler varlıklarını daha da bir hissettirirler, dürüst gün ışığının göstermeyi başaramadığı şeyleri açığa çıkarırlar- orada, karanlıkta toplaşan şeylerin tedirginliğini ve endişesini; karanlıkta birbirlerine sokulup, sarılmışlar; duvarları beyaza ve griye boyayan, her bir pencere pervazını ortaya çıkaran, tarlalardan sisi kaldıran, kırmızı-kahve rengi ineklerin huzur içinde otladığını gözler önüne seren, her şeyi giyindirip kuşandıran şafağın getirdiği rahatlamadan yoksunlar."