Virginia Woolf'un, Mrs. Dalloway'ini ilk kez 1997 yılında okudum. 3. kez kitap kulübü için okumak yine çok doyurucu bir süreçti. Okuması ayrı, konuşması ayrı tatmin duygusu verdi.
Woolf kitabı yazmadan üç yıl önce 1922 yılında güncesine bu romanda neleri amaçladığını yazmış. Deliliği ve intiharı inceleyip, toplumsal düzeni eleştirmek, nasıl işlediğini göstermek istemiş. Kendisi de akıl hastalığından muzdarip olan ve intihar ederek ölen Woolf, roman kahramanı Septimus aracılığıyla hem hastalığı hem de intiharı alışılmadık bir yoldan, bilinçakışı tekniğiyle ve parçalı bir yapıyla anlatmış. "Clarissa" olması beklenecek kadar güçlü kişilikte bir genç kızken Mrs. Dalloway olabilmiş kadının tek bir günü üzerinden düzen eleştirisi yapmış, temel feminist meselelere değinmiş.
Zamanına göre temasıyla, biçimiyle, diliyle olağanüstü bir kitap olan Mrs.Dalloway günümüzde hâlâ en etkileyici metinlerden biri olmaya devam ediyor.