Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.30
Mrs. Dalloway Yorumları ve İncelemeleri
Mrs. Dalloway yorumları ve incelemelerini, Mrs. Dalloway kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Mrs. Dalloway puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Eğer Virginia Woolf seviyorsanız, uzun cümlelere, art arda geçişlere ve feminizme alışkın olmanız gerekiyor.
Karmaşık kişilerin hayatta ne kadar zor tutunduğunu fark ettim okurken. İnsanların bencil olduğunu da. 1923 yılında Londra'yı da gezmiş de oldum. Ölüm ile yaşam arasındaki ince çizgi ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Savaşın toplum üzerindeki etkisi gözler önüne serilmekte. Ayrıca karakterlerin dış dünyası degil özellikle iç dünyasını yansıtan başarılı bir roman..
Bilinç akışı olduğu içi doğal olarak anlaşılması çok zor bir roman. Ama o kadar sürükleyici ki, 50 sayfa okuduğumu bile anlamıyordum. Bir roman hem bu teknikle yazılıp, hem nasıl sürükleyici olabilir diyorsunuz. Kitabın olay örgüsünü anlamayı beklemeyin ama konu bariz belli kitabın arkasında yazdığı gibi. Peter Walsh yani ilk aşkı beklenmedik bir şekilde çıkıp gelir. Ve ikisi arasında geçecek olayların ve o olaylara bağlı zincirleme bir sürü olay. Araya girerek (Yazar bu romanda intihar edeceğini sayfa 198'de ciddi ipuçlarını veriyor bence) Emily Brönte'den bahsetmesi'de çok hoştu. Kitapta o kadar çok karakter var ki, bir an karakter denizinde yüzüyorum zannettim. Gerçekten o kadar karakteri tahlil etmek çok zor. Kim kimdi ne yapar ne eder bunları anlamak imkansız diyebilirim. Başta dediğim gibi bir çırpıda okunabilecek bir roman değil Mrs. Dalloway. Ama atmosferi şahane. Kelimelerin hepsi belkide yıllarca düşünülüp yazılmış. İkili ilişkileri ne kadar güzel anlatmış Mrs. Woolf. Sadece bunları okumak bile size yetebilir kanısındayım. Sonuç olarak anlaşılması zor ama harika bir roman okudum. 1001 kitap içinde olması da sizi heyecanlandırır düşüncesindeyim. İyi okumalar. !
SİZİ BEKLİYORUM;
Fenimist yazar Woolf' un başka bir muhteşem eserine bende bir katkıda bulunmak istiyorum. Nacizane... yazarın ağzından...
Kimine göre zor ,kimine göre kolay ,kimine göre hiç bitmeyen elinde okurken büyüyen, ne kadar zor anlaşılıyor dedirten ya da böyle kitap mı olur dedirten cinsten yazılarımın olduğunun farkındayım.
Çoğu bilinç akışı tekniği ile yazılmış diyor, kitaplarımı yazan ben isem hayır diyorum, iç seslerin dışarıya yansıması en kolay açıklaması...
Zor geçen çocukluğum da diyebilirsiniz gençliğim de belki de yıllarca içime atmalarımın yansımasıdır bu iç seslerin yansıması...
Clarissa Dalloway' ın hayatını okuyorsunuz bu eserimde...
Benim kitaplarımı okumak bir okuma tecrübesi ister,okumaya yeni başlayan bir okuyucu benim kitaplarımı okumakta zorluk yaşayabilir. Evet...
Mrs.Dalloway; zengin evli hizmetçilerle beraber yaşayan,kibirli,şımarık bir tane kızı olan bir kadın...
Farklı kültürlerden, farklı sosyal statü den gelen arkadaşların gün içerisinde ne yaptıklarını dialogsuz yumuşak geçişlerle ve içinden geçen duygu ve düşünceleri yansıtmaya çalıştım.
Özellikle yazarın, arkadaşları eski sevgilisi ve dostları arasında geçmişte yaşamış oldukları anıları hissetmesi düşünmesi o yıllara gitmesi diologsuz bunu ifade etme biçimi beni kendine hayran bıraktı. Zor gibi düşünülen kitaplar arasında en rahat okuduğum, sıkılmadığım keyif aldığım bir hikayeydi.
Mrs.Dalloway'i keşfetmeye buyrun, köşkünün kapısında sizi bekliyor....
Merhaba dostlar
İngiliz edebiyatının en tanınmış yazarlarından Virginia Woolf'un en bilinen eserlerinden birini okudum.
Toplumun üst sınıfına mensup, bakan eşi Mrs. Dalloway, akşam vereceği partide kullanmak üzere çiçek almaya çıkar. Sokaklarda, parklarda yürürken geçmişi düşünmeye başlar. Onun anılarını okurken gençliğini, arkadaşlarını, o dönemdeki âşığını, kız arkadaşını, eşiyle tanışıp evlenmelerini öğreniriz. Aynı parktaki genç bir çiftin mutsuzluğunun sebebini öğrenir, savaş gazisi gencin ve karısının mahvolmuş hayatına şahit oluruz. Akşamki partide toplumun çeşitli kesimlerinden insanlar bir araya gelir.
Sabahın erken saatlerinden gecenin geç saatlerine bir gün süresinde geçiyor roman. Woolf bir yazısında kitap için şöyle der: "Yaşamı ve ölümü vermek istiyorum, sağlığı ve çılgınlığı; toplum düzenini eleştirmek istiyorum, işler halinde, en yoğun biçiminde." Söylediği gibi de yapmış. Barındırdığı çok sayıdaki karakterin psikolojik tahlillerini, yazarın satır aralarındaki düşüncelerini okumak keyifli olduğu kadar da zordu. Bir defa okunup kaldırılacak bir roman olmadığını düşünüyorum. Bu nedenle yakın zamanda, başka bir çeviriden de okumaya niyetliyim.
Sevgiyle kalın
.
Merhaba Kitapseverler
Marcel Proust kadar upuzuuunnn cümleleri ile alip götüren ama bir o kadarda yoran bir baska yazar daha varmıdır derseniz,bilinç akışının piri betimlemelerin kralı var mıdır derseniz evet var (kraliçesi diyelim)
Bu havayı seviyorum ama pek keyifli bir okuma olmadı Septimus ve Clarissa birbirine hic dokunmadan akan iki ayri yaşam var kitapta Septimusun Lucreziası; Clarissa 'nın eşi Richard ve eski aşkı Peteri ve 1900 'lerin seçkinleri icin hazırlanan bir parti .. Septimus ve Lucrezia haric herkes biraraya geliyor o partide..Beğenmedim ama her okurun kitap zevki farklıdır belki bir şans vermek isteyen olur
Herkese iyi okumalar
Mrs. Dalloway
Wirginia Woolf'un muhteşem romanı Mrs. Dalloway'i nihayet okudum. Nihayet diyorum zira üç dört sene önce okuma teşebbüsüm olmuş ve akim kalmıştı. Okuma sürecimdem söz etmem gerekirse iki günde yoğun bir okuma sürecinde nihayete erdirdim. İlk okuma teşebbüsümün sonuçsuz kalmasını yeterince roman okumamış olmama bağlıyorum. O sabrı göstermemiş, o
Kitaba adını veren Clarrissa Dalloway akșam vereceği hazırlıkları için Londra Sokaklarında dolașırken diğer gizli kahraman olan Septimus Warren Smith ise aynı sokaklarda, kapkaranlık hedeflere doğru yol alır. Bu iki karakter asla yüzyüze gelmez. Delilikle Sığlık, Sığlıkla Delilik dolu kitap. Bir ara hikaye yükseliyor, sonra heyecanı ve akıcılığı düșüyor tam olarak randımanlı değil en azından bana göre. Okuduğum kitaplardan ilk 5 akıcılığı olmayan kitaplar arasına girebilir. Sizi alıp sürüklemiyor, yavaș yavaș yürüyorsunuz. Hikaye genellikle durağan, karakterler arası ilișki güzel.
Virginia Woolf'un bilinç akışı tekniğiyle yazdığı eser.
Kitaba, kitap kulübümüzle beraber kadın yazar okumak istediğimiz için akla gelen ilk yazarlardan olduğundan başladık.
Woolf deyince direkt feminizm geliyor zihnimize. Kitapta zaten her dakika bu ideolojisini hissettirmiş.
Açıkçası Woolf okumaya yanlış romandan başlamış olabileceğimi düşünüyorum. O kadar karamsar düşünceleri vardı ki tabiri caizse içim sıkıldı okurken. Bilinç akışı tekniği güzel işlenmiş. Ama kitap öyle okuyup bir günde bitireyim kitabı kesinlikle değil. Neredeyse beraber 3. Ayımıza girecektik.
En sonunda bir sonuca bağlanmasını bekledim kitabın maalesef o da olmadı. Zihnimdeki bütün sorular cevapsız kalarak tamamlanmış oldu.
İyi ki doğdun Virginia, iyi ki.. Yoksa kim anlatacaktı bu kadınların halini. Sen geldin de sustu nihayet erkekler biz bahsettik bize ait olan şeyleri.
Romana gelecek olursak Woolf şimdiki zamana geçmişin parçalarını çok güzel iliştirmiş, bir günden daha kısa zamanda parti hazırlığı yapılan bir kişinin diğer karakterle oluşturduğu bağlantıları görüyoruz, olayları karakterden izleyip, sonun ne olacağını merak ediyoruz.
Kadının sadece 1 günlük yaşamını 200 sayfaya sığdıran pek becerikli kızımız Virginia. Bir an ölüyorum dediğim mecburen okuduğum bir romandı neyse ki bitti:)))