Quotes
Hızır ile İlyas aleyhimesselam her hac mevsiminde bir araya geldiklerinde şu duayı okuyarak ayrılırlarmış:
بِسْمِ اللَّهِ مَا شَاءَ اللَّهُ، لَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ، مَا شَاءَ اللَّهُ ، كُلُّ نِعْمَةٍ مِنَ اللَّهِ؛ مَا شَاءَ اللَّهُ الْخَيْرُ كُلُّهُ بِيَدِ اللَّهِ ، مَا شَاءَ اللَّهُ ، لَا يَصْرِفُ السُّوءَ إِلَّا اللَّهُ
"Bismillah, Allah'ın adı ile Allah ne dilerse o olur. Kuvvet ve kudret ancak Allah'ındır. Allah neyi dilerse o olur. Her nimet Allah'ındır. Hayrın tamamı Allah'ın yed-i kudretindedir, kudret elindedir. Allah neyi dilerse o olur. Fenalıkları, kötülükleri insanlardan def eden ancak Allah'tır."
Her kim sabahleyin bu duayı üç kere okursa yangından, boğulmaktan ve hırsızlardan Allah'ın izniyle emin olur.
Sayfa 72 - Server yayınları (1.cilt)Kitabı okuyor
İnsanlık ancak İslamiyet'tedir.
Resül-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Büreyde radıyallahu anh'e şöyle demiştir:
"Ya Büreyde! Allahu Teâlâ'nın hayır murad ettiği kimseye talim buyurduğu duayı sana öğreteyim mi?"
Büreyde radıyallahu anh da;
"Öğret yâ Resûlallah!" deyince Resûl-i Ekrem ona bu duayı öğretti:
اللَّهُمَّ إِنِّي ضَعِيفٌ فَقَةٍ فِي رِضَاكَ ضَعْفِي، وَخُذْ إِلَى الْخَيْرِ بِنَاصِيَتِي، وَاجْعَلِ الْإِسْلَامَ مُنْتَقَى رِضَائِي، اللَّهُمَّ إِنِّي ضَعِيفٌ فَقَةٍ لِي، وَإِنِّي ذَلِيلٌ فَأَعِزَّنِي، وَإِنِّي فَقِيرٌ فَأَغْنِنِي، يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ)
"Allahım! Ben zayıf ve âciz bir kimseyim. Rızanı tahsil için beni kuvvetlendir. Beni daima iyiliğe götür. Son emelimi İslâmiyet kıl. Allahım! Ben âcizim, sen beni kuvvetlendir. Ben zelil bir kimseyim, sen beni izzetlendir. Ben fakirim, sen beni zenginleştir. Yâ erhame'r-rahimîn."
Sayfa 68 - Server yayınları (1.cilt)Kitabı okuyor
Sakın deme ki;
"İşte bu kadar insan var. Bunların bir kısmının maneviyattan hiç haberi bile yoktur. Ama pekala yaşıyorlar..."
Sayfa 14
Çünkü amelsiz ilim vebaldir, sorumluluktur. Amel edilmeyen her ilim, sahibine mesuliyettir.
Sayfa 44 - Server Yayınları / İkinci cilt
Her cahilin cesur olduğu hepimizin malumudur.
Sayfa 11
Sakın şöyle deme!
"Şu kişilerin bütün ömürleri haramlarla, fenalıklarla geçer. İbadet ve taat de bilmezler. Fakat rızıkları nerede ise başlarından taşacak."
Sen rızkı yalnız yemek ve içmekte mi sanıyorsun? Allah celle ve alâ kullarına ayrı ayrı mânevî rızık verir. Ondan mahrum olduktan sonra hayvandan ne farkı kalır? Hayvanların da çok yiyenleri ve rahat yaşayanları vardır. Ama ne yazık yine hayvandır! Biz ise müslümanca yaşamak ve müslüman olarak ölmek isteriz. Elhamdülillah Allahu Teâlâ bizi hem maddî ve hem de mânevî rızıklarla merzuk eylemiş, rızıklandırmış olduğundan şükrümüzün de bu sebepten çok olması gerekir.
Sayfa 57 - Server Yayınları / İkinci cilt