Beni duygudan duyguya sokan,zihnime adeta kazınan bir eser oldu. Çiftçi Wang Lung'u ve ailesinin toprağa kök salma ve hayatta kalma hikayesini okurken 1920'lerdeki Çin'e gidiyoruz ve ülkedeki siyasal ve sosyal değişmelerin ayak seslerini de uzaktan dinliyoruz. Lung'un yoktan var ettiği topraklarının hikayesini okurken aslında en çok onun köle karısı O-lan' nın azmini, mücadelesini görüyoruz.En çok hafızamda yer eden kıtlık zamanları, insanların çaresizliği ve karınlarını doyurmak için çektikleri ızdırap oldu. Kadının o dönem toplumdaki yeri(yersizliği), kölelik, engelli bireylerin kaderine terk edilmişliği kitabı zenginleştiren diğer renkleri. Büyük trajediler ile dolu kitap insanı kalbinden yakalayacak cinsten. Çok severek ve elimden bırakmayarak okudum. Yalın ve akıcı bir eser.
