".. ünlü İngiliz Thomas Hobbes, Hz. Peygamber'in (Sallallahu Aleyhi ve sellem) dâhî bir devlet adamı olduğunu ve devletini te'sis edip takviye etmede "zeki" bir şahsiyet olduğunu söylemektedir. "
Mucize münkirlerinin hastalıklı oldukları bir başka nokta da yeryüzünde hâkimiyet sağladığını iddia ettikleri ve hakîkati onun kıstaslarına göre belirledikleri pozitif bilime âdeta îman etmiş olmalarıdır.
Mucize olan bir fiilin benzerinin yapılamaması gerekir. Nitekim aksi takdirde âciz bırakıcı vasfıyla muttasıf olması düşünülemez. Ve ancak bu şart ile birlikte sihir ve şa'beze türü vâkıalardan ayrılır.
Peygamberler gönderildikleri kavimlere karşı nübüvvetlerini ispat edebilmek maksadıyla aklî deliller ortaya koymuşlardır. Seviyeleri açısından bu aklî delilleri kavramaya kâbil olmadıkları için bunları yeterli bulmayanlar peygamberlerden mucize göstermelerini istemişlerdir. Başlangıçta getirilen aklî delillerden sonraki bu mucize talebine karşı gösterilen hârikulâde olaylara "hidâyet mucizeleri" denmektedir.