Mucizeler...
Bazen en olmadık zamanlarda gerçekleşenler, ya da yaşadığımız karmaşadan dolayı fark edemediklerimiz...
Bugün, bu incelemenin yönetmeni benim, ve senden kendi hikâyenin senaristliğini yapmanı istiyorum.
Emin ol, hikâyesi olmayanın hayatı olmaz. Yarım kalanlar vardır, mutlu sonla bitenler, karmaşa içerisinde yolunu bulmaya çalışanlar, ya da bitip bitmediğini hiçbir zaman öğrenemediğimiz hikâyeler. Hepsi mucizevi bir şekilde hayat verilmiş kalplerin hikâyesidir.
Hiç uzun süre gökyüzünü izledin mi? Sonsuz maviliğin içerisinde kaybolup giderken gözlerimiz, akan kan dolaşırken hızlıca damarlarımızda, çarpar kalbimiz...
Ama gökyüzü bile parçalanır bazen.
Objektif bakalım biraz. Gökyüzü, sadece gündüz gördüklerimizden ibaret değildir.
Sen, sadece bir yıldızın etrafında dönen minik bir gezegensin. Koca evrende, milyarlarca yıldız, milyonlarca gezegen, ve hikayelerini bilmediğimiz nice hayatlar var belki.
Şehir ışıklarından göremediğimiz binlerce yıldız...
Biz daha onları fark edemeden kayan meteorlar.
Hikâyeler, yepyeni hayatlara can verir. Kimi zaman bir şiir, kimi zaman ünlü bir şarkının notası olursun.
Bu senin hikâyen olsun, ve sen başkalarının hikâyelerine ilham kaynağı...
Çünkü hikâyelerin hayatların etrafında şekillendiği gibi, hayatlar da hikâyelerin etrafında şekillenir.
Bu mucize senin olsun...