Mucizevi Göstergeler

Franco Moretti

Mucizevi Göstergeler Gönderileri

Mucizevi Göstergeler kitaplarını, Mucizevi Göstergeler sözleri ve alıntılarını, Mucizevi Göstergeler yazarlarını, Mucizevi Göstergeler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Schmitt
Savaş siyasetin ne hedefi ne de içeriğidir, onun ger­çek bir olasılık olarak daima mevcut olan öncülüdür... başka pek çok durumda olduğu gibi burada da istisnai olan, şeylerin özünün açığa çıkmasında belirleyici bir rol oynar.
Reklam
Modern trajedinin ikinci amansız düşmanı da paradır. Kuşku yok ki para, uzlaşı ve muğlaklığın en önde gelen cisimleşmesidir: Para hem hastalık hem de hastalığı tedavi edecek ilacı getirir; yolu yok­sul mahallelerden de sanat eserlerinden de geçer; sömürünün sonucudur ama hayır için kullanılabilir. Parada kesinlikle herhangi bir safiyet yoktur ("Senin, benim, herkesin kölesidir o"); onu 19. yüzyıldaki Büyük Toplumsallaşmanın esnek ve vazgeçilmez vasıtası kılan tam da bu özelliğidir. Bu çağ boyunca modem bireyin oluşumu giderek bu yeni toplumsal menteşeye havale edildi: Tril­ling'in Sincerity and Authenticity'de (İçtenlik ve Sahicilik) kullandı­ğı terimlerle söyleyecek olursak, "olma"nın değil, "sahip olma"nın alanına. Roman da kendi adına bu gelişmeyi kaydetmekle kalmadı, Goethe'den Balzac'a bir neslin ömrü zarfında, onu tipik bir modern efsaneye dönüştürdü. Ama lbsen'de bu paradigma tersine çevrilir: onun eserlerinde para insanların kendini şekillendirmesine değil bo­zulmasına yol açar ve kişinin hakikati ancak (ansızın başa gelebile­cek) parasızlık halinde tam olarak anlaşılabilir. İşte modem trajedi­nin o kadar tanıdık karakterleri olan alacaklı ve şantajcıların kökeni burada yatar: bunlar birey olarak ilginç olmamakla birlikte dramatik işlevleri bakımından (ya da Strindberg'in Alacaklılar'ında olduğu gi­bi birer eğretileme olarak) hayati bir rol oynarlar. Bu karakterler dünyadan parayı çekerler ve böyle yapmakla insanları kendi haki­katleriyle acı verici ama çoğu zaman yeniden doğuşla sonuçlanan yüzleşmelere zorlarlar
Romanlar hikayeleri durdurabilirler elbette, ama tarihi durdura­mazlar. Ve tarihsel akışı resmetmek için kullandığımız biçimler kim­liğimizin şekillenmesi açısından büyük önem taşır
Modemizm konusunda Marksist eleştiri içinde hakim olan tavır son yirmi yılda tamamen değişmiştir. Özetle, Modemist edebiyatın Marksist açıdan okunuşunda, zaten kendileri de şu veya bu şekilde Modernizmin parçası olan yorumlama teorilerine yaslanılıyor gide­rek (Rus Biçimciliği, Bahtin'in çalışmaları, "açık" metin teorileri, yapıbozum gibi). Bu ani mesafe kaybı kaçınılmaz olarak bir tür yo­rum bilgisel fasit daireye yol açıyor. Ama bence daha da önemli bir dönüşüm var ki o da değerler ve değer yargıları alanında olandır; son dönem Marksist eleştiri bu konuda "Modernizmin savunu­su"nun sol versiyonundan öte bir şey üretememiştir. Benjamin ya da Adorno'nunkiler gibi öncü bir takım Marksist çalışmalari düşünmek bile bu kültürel tornistanın boyutlarını görmemize yetecektir. Benja­min ile Adorno "fragmanter" metinleri melankoli, acı, savunmasız­lık, umudu yitirme gibi şeylerle ilişkilendiriyordu; oysa bugün aynı metinler anlamsal özgürlük, bütünsellikten kurtarma ve üretimde çe­şitlilik gibi çok daha heyecan verici kavramları akla getiriyor. Ben­jamin ile Adorno modern edebiyatın kasıtlı müphemliğini bir tehli­ke alameti olarak görüyordu; şimdilerde ise bu, tamamen serbest bir yorumlama oyununa davet olarak algılanıyor. Onlara göre modern dünyanın en önemli romancısı kesinlikle Franz Kafka'ydı; bugünse bu paye, gene kesinlikle, eserleri en az Kafka'nınkiler kadar büyük olan ama onlar kadar ivedilik taşımayan ve tekinsiz olmayan James Joyce'a verilmiş durumda.
20.yy ça­lışma içinde yeni bir çalışma kültürü geliştirmedi: çalışma ile kültür arasındaki uçurumu daha da büyüttü. Batı'da artık kimse çalışmanın dünyaya bir anlamlılık katabileceğine inanmıyor (aynı şeyi siyaset için de söyleyebiliriz). Hayatı yaşamaya değer kılan değerler başka yerde aranıyor: çalışmaya ve siyasete, ancak ve ancak bu ikisiyle hiçbir ilişkisi kalmamış o başka yerin kapılarını açtıkları ölçüde ta­hammül ediliyor (tahammül, daha fazlası değil).
Reklam
85 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.