Muhammed’in Tümceleri

Abdullah Rıza Ergüven

Muhammed’in Tümceleri Sözleri ve Alıntıları

Muhammed’in Tümceleri sözleri ve alıntılarını, Muhammed’in Tümceleri kitap alıntılarını, Muhammed’in Tümceleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir Hıristiyan bir Müslümanı, bir Müslüman da bir Hıristiyanı anlayamıyor! Gelenekleri, kurallarıyla birbirini yadırgıyor. Bütün dinler birbirine aykırı düşüyor! Dinler nedeniyle de insanlar birbiriyle çatışıyor! Kavga çıkıyor, savaş başlıyor. Dinler birbirini yeriyor! Ne demek bu? Bütün bunlar dinlerin göksel değil, yersel olduğunu; tanrısal değil, insel olduğunu, dinleri toplumların biçimlediğini kanıtlıyor!
Sayfa 62 - Berfin Yayınları, Birinci Baskı: Ocak 2017Kitabı okudu
Bir yandan dinde zorlama yoktur (Bakara:256) denir; bu böyle söylenmişken, dine karşı gelip sonra, dinden dönenlerin demirle bağlanıp ateşte yakılması uygun bulunur! Taberi’nin de belirlediği gibi, uygun bulan da Ebubekir. İnanmayan halk, dine inanması için öldürülür. Bu ne demek? Demek bu “Allah” öylesine etkisiz! Yaratmış olduğu kullarını birbirine öldürtüyor. Böyle bir Allah var olabilir mi? Var olamadığı için kan gövdeyi götürüyor!
Sayfa 45 - Berfin Yayınları, Birinci Baskı: Ocak 2017Kitabı okudu
Reklam
Aslı astarı olmayana inanmak, yalana dolana kapılmak, oyalanmak kolaylarına gidiyor. Bile bile aldanmayı gerçeklere yeğ tutuyorlar.
610'lu yıllarda Muhammed as. " Bütün canlıları sudan yarattığımızı bilmezler mi?" demiş ama yeni bir düşünce değil bu. Miletli Thales Muhammed'den 1000 yıl önce deyivermiş bu tümceyi hem de en güzel şekilde. "Herşey suyun değişik şekillerinden kalıplanır, su evrenin temeli...
Sayfa 143Kitabı okudu
Kendi çıkarları uğruna yığınları öküz gibi kullanırlar! Yığınlar, kitleler öküz olsun isterler!
Sayfa 394Kitabı okudu
İnsan mı tanrıları yarattı, tanrılar mı insanları.
Sosyal bir yöntem olan yazı kökende tapınak hesaplarını tutmak için geliştirilmiştir. Tanrıların, çıkarlarına bağlı olarak insanlarca yaratıldığının kanıtıdır bütün bunlar
Sayfa 624Kitabı okudu
Reklam
İslamlığın ilk üç yüz yılını abartarak, İslam’ın bilime karşı olmadığını; tersine bilimi desteklediğini söylerler. İslamlık ilk yıllarda sınırlarını genişletme çabasıyla uğraşıyordu. Bu yüzden İslam’ın içeriğine değin durumlarla henüz ilgilenmiyorlardı. Bu dönem sona erince de, din yaşamın bütün alanlarına sokuldu. Yaşam değil, önemli olan İslam ve onun dogmalarıydı yöneticilerin gözlerinde. Toplum ve toplumun bireyleri bu dinin katı kurallarıyla yönetilecekti. Böylece din durmadan daha da katılaştı. Yöneticilerin gözleri “iktidar”larından kendi çıkarlarından başka hiçbir şeyi görmez oldu! Bu yüzden ilerde kapatılamayacak, iyileştirilemeyecek yaralar açıldı İslamlıkta! İslam inancı daha X. yüzyılın sonlarına doğru içine düşmüş olduğu bataklıktan bir daha kurtaramadı kendini
Sayfa 118 - Berfin Yayınları, Birinci Baskı: Ocak 2017Kitabı okudu
“...Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların tümü inanırdı. Öyle iken insanları inanmaya sen mi zorlayacaksın? Allah ’ın izni olmadan kimse inanmaz. ” (Yunus:99-100) İnanmak bile izne bağlı olduktan sonra, dilemeyince (tanrı istemezse) de yüreklere inan vermediğine göre, böyle bir tanrının kimden sızlanmaya, kimleri cehennemine atmaya ne hakkı var?
Sayfa 42 - Berfin Yayınları, Birinci Baskı: Ocak 2017Kitabı okudu
Din yoluyla durmadan soyulur yazıklı Anadolu halkı. Cennetli saraylar onların sırtına binilerek kurulur.
Sayfa 9 - Berfin Yayınları, Birinci Baskı: Ocak 2017Kitabı okudu
Bilirsin ama neyi bilirsin ?
Bir şeyi bilmek; “bilirim”demekle değil, o şeye değgin du­rumları, bu durumların ayrıntılarını bir bir açıklamakla olur. Muhammed’in “Allah her şeyi bilir”demesi Allah’ın bilgilerin kay­nağını açıklamasıdır.
Reklam
Mukatta harflerin kökeni
Mu abecesi anlamlarının çoğu simgeseldi. Şöyle ki: Mu ülkesi, H dört kutsal, A yaratıcı Tanrı! Görülüyor ki, Muhammed'in simgesel harfleri (Elif, Lâm Cim) eski çağların kalıntıları, İslam'a uydurulması, Hele bunların "Allah" la hiç ilgisi yok. Böyle simgesel benzetiler 12000 yıl önce Mu ülkesinde kullanılmış.
Sayfa 281Kitabı okudu
Musa’nın tanrısı Yehova şöyle diyor: Saman, değnek ve yük eşek içindir; emek, öğüt ve çalışma köle için. Köleyi, yapabi­leceği işe sür. Boyun eğmezse zincire vur... ” (Vaiz:23, 24-28)
Sayfa 640Kitabı okudu
Göz kapaklarını boyamak için Mısırlılar Malaşit denilen bir taş kullanıyorlardı. Yeşil renk, güneşin parlaklığından gözleri korur, taştaki bakır karbonat, sineklerin yaydığı mikroplara kar­şı iyi geliyordu. Mısırlılar bu etkileri gizsel buluyordu!
Sayfa 609Kitabı okudu
Din, kökü düşlemlere dayalı bir öğreti, bir kafa yıkama aracı olması nedeniyle anamalcıların işlerine geliyordu.
Fakir gözünü açmazsa daha çok si...
Allah yeniden diriltecek diye veresiye umut verenler, yoksulları daha da yoksul yapmak için çabalar... Bu da “diktatör rejim”leri ancak yağlayıp yoğurtlar! “Diktatörler”in ekmeğine yağ sürer! Mademki “hayat bir aldatma metaı” imiş, öyleyse varsıllar mallarından neden vazgeçmiyorlar! Görüyor musunuz oynanan katakulliyi? Yoksula vazgeçiş buyruluyor, varsıla da “nimetlerden” yararlanma! Sevsinler! Üstelik bu “Alicengiz oyunu” tanrı adına oynatılıyor! Oynatanlar kim? Kur’an deyicisi ve onun yandaşları!
147 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.