Muhayyel - Sayı 18 kitaplarını, Muhayyel - Sayı 18 sözleri ve alıntılarını, Muhayyel - Sayı 18 yazarlarını, Muhayyel - Sayı 18 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Merhaba sevgili okur,
Muhayyel dergisi ‘Birtakım hayali şeyler birtakım ciddi meseleler.’ sloganıyla karşılıyor okurunu. Kitapyurdu’ndan yaptığım alışverişin hediyesi olarak gelmişti. Biraz geç bir okuma oldu. Ne zamandır okunmayı bekliyordu, sonra duydum ki dergi yayınlarını durdurmuş.
Dergi, birçok kitaba ve filme dikkatimi çekti. Özellikle
Biliyorum ki mutlu insanlar gülümser, mutsuz insanlar kahkahalar atar. Kahkaha anlamsızdır. Komik şeyler, bazen ağlanacak durumlar karşısında kahkaha atılır. Oysa mutlu insanlar içlerindeki huzurla hep gülümserler.
“Başınıza bir dert gelmeyegörsün, her zaman gelip bunu size yetiştiren, elindeki hançeri yüreginize saplayıp büken, üstelik de sizi hançerin sapına hayran bırakmaya çalışan bir dostunuz bulunur.” Goriot Baba
Nietzsche Dionysos Dithyrambosları adlı eserinde “kıvrılmış bir soru işareti”, “yorgun bir muamma” olarak tasvir eder Zerdüşt’ü. Bu figürü, Nietzsche olarak, dolayısıyla da “insanın kendisi” olarak görebiliriz pekala. Alman filozofun tavsiyeleri uyarınca, insan denen bu “muamma”, “iki hiç arasında” bir şeydir tam da.
…
Ve fakat Nietzsche, hayatı ve düşünceleri ile, bir “ünlen işareti”dir aynı zamanda: Aklı dürtlükler boyuna, yüreği oklar aralıksız, vicdanı fıştıklayıp durur bu işaret “!”. Bir inkisar, “Hep” ola-ma-ma’nın inkisarı düşmüştür Nietzsche’nin makus talihinin payına…
Bir Müslüman'ın herhangi bir davranışı dış çizgileriyle İslam boyutuna, o hareketi niçin yaptığı iman boyutuna, nasıl yaptığı ise ihsan boyutuna tekabül eder.
İnsanları kötü bilmekten,insanları kötü bulmaktan çok korkarım.Bazen birilerine güvenmediğimde bu güvensizliği onlar hakkında iyi düşünerek tamamlardım.Maksat tahayyül alanıma ve masum dünyama zarar gelmesin.
Yine dolu dolu bir Muhayyel Dergisi idi. İçindeki hikayeler, bazı yazarların kitaplarının tahlili, bilmediğim kitap ve yazarları öğrenmek zevkli bir deneyimdi.
Zira insan, kendine bakıp "kendindeki başka"yı görmeyi beceremediğinde, "başkasının aynası"nda kendini görmeye çalışabilir en azından. Bu ayna bir kitap olabilir, bir hayat olabilir ya da basitçe bir jest veya bir söz olabilir.