Kudüs'ü düşünme saati vardır onun. Bu saat 24 saattir. "Kudüs sevilmeden insanlığa girilmez." der. O, "Filistin akıyordu musluğu açtığımda" diyen bir yazardır. Çoğumuzun önemsemediği durumları, olayları, olguları önemser ve ona göre tavır alır. Bir ayrıntı onun zihninde şimşekler çaktırmaya yeterdi. Bir gün camiden öfkeyle çıkmıştı, müezzini kastederek tespihi "sup sup sup" diye çabuk çabuk çektiğine öfkelenmişti. "Kardeşim bu tespih 'Subhanallah... Subhanallah... Subhanallah' diye çekilir." demişti. İbadetlerin içinin boşaltıldığının en açık örneği. "Tek Ölçüt: Mekke İlkeleri" diyen, çağın asil ruhlu yazarının ruhu şad olsun.
Peygamber'in hayatı 'bir inancın hangi yöntemlerle gerçekleştirilebileceğinin' somut örneğidir. Bunalımlarımızdan O'nun hayatını iyice öğrendiğimiz vakit kurtulacağız.
Mehmet Âkif Evi girişinin önünde bakınırken üzerinde çeşitli çiçeklerin ve çalıların bulunduğu boş ve geniş alanı fark edip heyecanlanıyorum. Tam da Tâceddin Dergâhı'nın giriş kapısıyla karşı karşıya.
Edebiyat dergisinin çıkışı, Nuri Pakdil'in bundan sonraki hayatının nasıl geçeceğini de belirleyen olaydır. Bir amaç uğruna yaşamayı, tüm hayatını bir uğurda harcamayı göze aldığı bir dönüm noktasının adıdır Edebiyat aynı zamanda.