Kuran İlimleri

Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'an

İmam Suyuti

En Yeni Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'an Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'an sözleri ve alıntılarını, en yeni Muhtasar El-İtkan Fi Ulum'il-Kur'an kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İbnu Salah (rahimehullah) şöyle demiştir: Kur'ân okumak Allah'ın insana bir lütfudur. Meleklere bu verilmemiştir, Onlar Kur'ân'ı insanlardan duymak için can atarlar.
Sayfa 275
Ayetlerin Mekki ve Medeni olduğunu bilmenin semai ve kıyası olmak üzere iki yolu vardır. Semai yol: Ayetlerin Mekki veya Medeni olduğuna dair haberin bize ulaşmasıdır. Kıyasi yol ise kendisinde , ya eyyuhen nas ve kale kelimelerini, Bakara, Ali İmran, Ra'd sürelerinin dışında evvelinde Mukatta harflerini, Bakara haricinde içinde Şeytan ve Adem kıssalarını, geçmiş ümmet ve nebilerin hayat hikayelerini ihtiva eden her süre Mekkidir.3İçerisinde emir, nehiy ve hadlerin ayrıca Ankebut süresinin dışında münafıkların zikri geçen her süre ise Medenidir.4
Reklam
Kur'anı Kerim bir defada inmemiş bilakis 23 sene içerisinde ayet ayet, süre süre peyderpey inmiştir. Bazı ayetler hicretten önce Mekkede inmiş bazısı hicretten sonra Medine'de nazil olmuştur. Hudeybiye harbinde inen "Fetih süresi" gibi bazı sureler de Mekke ve Medinenin haricinde harp esnasında inmiştir. Yine bazıları gece, bazıları gündüz nazil olmuştur. Mekki ve Medeni ayetler arasındaki fark, Mekke dönemi ile Medine dönemi arasındaki farkın anlaşılmasına bağlıdır. Mekke dönemi, İman rükünlerinin açıklanıp akidenin sağlamlaştırılmasına ihtiyaç duyulduğu davet devridir. Medine dönemi 1se hukuka ve sisteme ihtiyaç duyulduğu, İslâm toplum ve devletinin kurulduğu devirdir. Mekki ayetlerin kısa olmasının sebebi, müşriklerin işkencelerinden korkarak yaşayan müslümanların, ayetleri gizlice ezberleme zorunda olmalarıdır.
“Kur an üzerinde düşünmüyorlar mı?" buyurur. Ayetlerdeki tedebbürün şekli şudur: Kişi, telaffuz ettiği ayetlerin manasını kalbi ile düşünür, böylece okuduğu her ayetin manasını bilir, emir ve nehiyler üzerinde tefekkür eder, onların gerçek ve hak olduğuna inanır ve kabul eder. Eğer geçmişte kusur işlemişse, tevbe-istiğfarda bulunur. Rahmet ayetine rastladığında sevinir, Rabbinin fazlından ister. Azab ayetine rastladığında korkar ve Rabbine sığınır. Tenzih ayetine rastladığında Rabbini tenzih ve tazim eder. Dua ayetine tesadüf ettiğinde ise yalvarır ve istekte bulunur. *
İbn Teymiye şöyle demiştir: "Şunu bilmek gerekir ki Rasûlullah Sahabeyi Kiram'a Kur'ân'ın lafizlarını açıkladığı gibi manalarını da açıklamıştır. لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا نُزِّلَ اِلَيْهِمْ kendilerine İndirileni açıklaman için ..." (Nahl 44) hem lafzı hem manayı izahı ihtiva eder. Ebû Abdirrahmân es-Sülemi şöyle der: Osman b. Affan, Abdullah b. Mesud gibi Kur'ân'ı öğreten sa-haabiler, Rasûlullah'tan 10 ayet öğrendikleri zaman, bu ayeti öğrenip öğrenip amel etmedikçe başka ayetlere geçmezler ve biz Kur'ân'ı hem ilmen hem de amelen öğrendik derlerdi. Bundan dolayı da bir sûrenin ezberlenmesi uzun zaman alırdı. Sahabenin Kur'ân'ı hem ilim hem de amel planında öğrenmelerinden dolayı İbn Ömer Bakara sûresinı 8 senede ezberlemiştir. Bu hareket, Allahu Teâlâ'nın كِتَابٌ اَنْزَلْنَاهُ اِلَيْكَ مُبَارَكٌ لِيَدَّبَّرُٓوا اٰيَاتِه۪ "Bu mübarek kitâbı, ayetlerini düşünsünler ... diye indirdik"(Sad 29) ayeti ile اَفَلَا يَتَدَبَّرُونَ الْقُرْاٰنَۜ Kur'ân'ı düşünmüyorlar mı? (Nisa 82) ayetlerine dayanır. Tıp ve matamatik gibi ilim dallarının hakkında kitapları okuyanların bu kitaplara ait şerhlerden istifade etmeden anlamaları mümkün değilken müminlerin kurtuluş ve saadet kaynakları din ve dünya işlerini ayarlayan Allah'ın kelamı tefsîre nasıl ihtiyaç duymaz ?
سَاَصْرِفُ عَنْ اٰيَاتِيَ الَّذ۪ينَ يَتَكَبَّرُونَ فِي الْاَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّۜالْحَقِّۜ Araf 146.Ayet: "Yeryüzünde haksız yere böbürlenenleri âyetlerimden uzaklaştıracağım". Sufyan b. Uyeyne bu ayeti "Onlardan Kur'ân'ı anlamayı çekip alacağım" diye tefsir etmiştir.
Reklam
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.