— Beyefendiciğim, insanoğlu zihinsel gelişi­minin üst düzeyine çıkınca geldiği sınıfın birta­kım tipik özelliklerini yitirir, bunu biliyorsunuz­dur sanırım. — Yani bundan şunu mu anlayayım: Diye­lim ki iyi bir felsefe öğrenimi görmüş domuzun suratı zamanla Diyojen’in yüzünün soyluluğunu mu kazanacak?
Bizim köylücükler hep böyledirler za­ten, gözleri paraya doymaz. Bu da doğaldır; çün­kü para onlara göre her şeyi satın alan, her şeyi dümdüz edip önlerine seren bir güçtür. Hepsi de böyle yetiştirildikleri için suçlamıyorum onları. Yaşamları boyunca paranın gücüne, parası ola­nın sonunda haklı çıktığına tanık olmuşlar.
Reklam
İnsanoğlu sevgisiz yaşayamaz, zaten kalbi sevebilsin diye verilmiştir ona.
Gerçeği güneşe benzetiyorlar Güneşte lekeler var diyorlar Gerçeğe leke mi sürülsün? Herhalde bunu istiyorlar.
İnsan için en önemli şey,yeri gelince kendini tutmasını bilmesidir.
Reklam
Yaşamak güzeldir;yaşam mutluluğa,sevince doğru koşan görkemli,coşkulu bir süreçtir.
...nasıl yaşanması gerektiğini araştırdıkça yaşanmaya değer bir şey bulamayan kendim.
Reklam
Sonra yattım ama gözüme uyku girmedi. Kafamın içi boz bulanık... Gözlerim hep tavanda, yüreğimin atışlarına uygun olarak, 'Yaşam geçiyor, yaşam geçiyor!' diye düşündüm durdum. Ne can sıkıcı bir uğraş, değil mi?"
Bilirsiniz, benim bir huyum var; başkalarının düşünüp de söylemediği şeyi ben açıkça söylerim.
Yeryüzünde yalnız alçaklar değil, mert insanlar da yaşama hakkına sahiptir; yeryüzünde yalnız iğrençlik değil; bir ışıltı, bir yücelik, büyülü bir güzellikte aranmalıdır.
Bana sorarsanız, insanlık daha ileriki yaşamında hem kendi içinde hem de çevresinde daha çok pislikle, daha çok bayağılıkla, daha çok kabalıkla, iğrençlikle karşılaşacak. Bunlarla karşılaştıkça iyiyi, güzeli, temizi arayacak hep.
Resim