İslâm ülkelerine hakim olan Selçuklular da halifeyi hakimiyetleri altında tutmuş, sonra da devletleri yıkılmıştır.
Abbasi halifeleri, Nâsır zamanından itibaren küçülen ve nihayet Arap Irak'ı, İsbahan, Fars ve Bayreyn'den ibaret kalan bölgeleri elinde tutuyorlardı.
Devlet bu sınırlar içinde -Tatar ve Moğol hükümdarı olan (Cengiz Han'ın torunlarından) Hülâgu'nun Selçukluları yenip, onların ellerindeki İslâm ülkelerini alana kadar- bir müddet daha yaşadı.
Allah'ın devletler hakkında geçerli olan kanunu budur.
Allah'ın takdir ettiği vakit geldiğinde son bulurlar. "O'nun zatından başka her şey yok olacaktır." (Kasas Suresi: 88).
açlık veya az gıda almak, kudreti dâhilinde olanlar için, her bakımdan çok yemeğe nispetle vücudu düzeltmek yönünden faydalıdır. Açlığın veya az yemenin eserleri vücutlarda ve akılların saflığında ve kuvvetinde görülür…
Âlimler, şiir söylemek için en uygun, uykudan kalkıldığı ve mide boş bulunduğu sabah vaktinin olduğunu söylerler. Çünkü fikir daha işlek olur. Bütün bu şartlara ek şiir söylemeye sevkeden sebeplerden biri de aşk ve aşk tesiriyle olan sarhoşluktur…
Sosyoloji kanunlarına göre, toplumların yaşayışları ve ilişkileri düz bir çizgi şeklinde değildir. Yaşama biçimleri ile örf ve adetler değişerek yerlerini başkalarına terk ederler veya karşıtlarına dönüşürler.
İbn Haldun fakih olmadan evvel bir tarihçidir. Onun tarihçiliğinden, bahsedenler "İbn Haldun gibi hatta ondan da üstün Arap tarihçileri yok değildir. Lâkin İbn Haldun tarih felsefesi ve ictimaiyat sahasında eşsizdir", derler.