Allah'a hamd etmek herkesin üzerine bir görevdir.
Buda O'nun büyüklüğü ve üstünlüğü karşısında mütevazi olmak ve O'nun nimetlerini dile getirmek ile olur.
İslâm'ın sadeliği ile hükümdarlık makamlarının ortadan kalkmasıyla, vezir lafzı müslümanlar arasında bilinmiyordu.
Bununla birlikte;
Hz. Ömer Hz. Ebu Bekir'in, Hz. Osman ve Hz. Ali de Hz. Ömer'in veziri konumundaydılar.
Ancak vergilerin toplanması, katiplik ve hesap işlerine özgü makamlar yoktu.
Çünkü Araplar yazı ve hesap işlerinde mahir olmayan ümmî (okuma yazma bilmeyen) bir kavimdi.
Hesap işlerinde, sayıları az olan okur yazarlardan veya hesap işlerini bilen acemlerden yararlanıyorlardı.
Hz Süleyman'dan sonra İsrailoğullarıkabileleri, asabiyet durumunun bir gereği olarak anlaşmazlığa düştüler ve iki devlete ayrıldılar.
Bu devletlerden birincisi İsrail, ikincisi ise Yahuda ismini taşıyordu....
Mü'minlerin Emiri (Emiru'l-Mü'minin) Lakabı, Bunun Halifeliğin Alâmetlerinden Olduğu ve İlk Halifeler Döneminden Beri Kullanıldığı Hakkında;
Hz. Ebu Bekir'e biat edildikten sonra, sahabeler ve diğer müslüman- lar onu "Resulullah'ın halifesi" olarak çağırıyorlardı. Hz. Ebu Bekir vefat edene kadar ona bu şekilde hitap edildi. Hz. Ebu Bekir'in vasiyetiyle Hz. Ömer'e biat edilince, onu da "Resulullah'ın halifesinin halifesi" olarak çağırdılar...