Kıymetli Okuyucular,
Huruf-u Mukattaa ayetleri on dört harften oluşur ve yirmi dokuz surenin baş kısmında geçer. Sır ilimlerdendir. Manası tam anlamıyla açılmamıştır.
Allah’ın izniyle bu konuda ilim zenginliği oluşması için Mukattaa harflerinin manasını, surelerdeki ayetlerle açmaya çalışacağız.
Surelerin başındaki birinci ayet, surenin içindeki konuyu anlatmaktadır. Tüm sureleri anlatan sure ise Fatiha Suresi olmuştur.
Misal yayı sure, oku da surenin başındaki ayet olarak düşünsek; okun yayla hedefe fırlatıldığında hedefe gidene kadar gördüğü ve geçtiği alanlar sırasıyla şahit olunur, akabinde hedefe saplandığında mana da bitmiş olur. Okun hangi istikamete niçin yollandığı, geçtiği yerlerden aşama aşama nişaneleri bilinmiş olur.
Bu yol izlenerek mukattaaların manalarına değineceğiz. Bu vesile ile mukattaa harflerinin manasına öğrenirken Kur’ân ayetlerinin manasına ve hikmetine de yolculuk edilmiş olacaktır.
İlmin sistemine misal: Tohumun örtülü toprak altında iki ilmi gizlidir. Bir ilmini toprağın altına doğru yönlendirerek kök yapar. Diğer ilmini toprağın üstüne çıkararak ağaç yapar. Aşikâr olana güneş, gizli olana yağmur araç olur. Köküyle topraktaki ilmi çeker. İçine aldığı ilmi gövdesine yollar. Kollarını uzatarak mahsullerini çıkarır. İki araçtan alınan ilim ile onları doldurur. Dolan ilim ile meyve kemale ererek bütünleşir. Oluşan ilmin devamı için çekirdeğini çıkararak toprağına bırakır.
Yukarıda anlatılan misal konusu, görünen maddiyat alemini ve gözle görülmeyen maneviyat aleminin sistemine ışık olur. Göze gözüken, kulağın duyduğu her ilmin bir kökü vardır. Kök gizli olsa da işleyişte görünene hizmet eder. Kök veya ağaç bir işleyiştir. Asıl onu işleyişe sokacak kaynak güneş ve yağmurdur.
Huruf-u Mukattaaların bir yanı güneş diğer yanı yağmur gibidir. İlimlerin var oluş ve işleyişin kaynağı olmuşlardır.