Mültehip Bir Aşkın Tarihi

Mehmet Rauf
“Mültehip Bir Aşkın Tarihi”, Mehmet Rauf’un 1912’de Servet-i Fünun dergisinde tefrika ettiği ve 1915’te Beşik, Cadı, Bir Mesut, Bir Taleb-i İzdivac, Komşunun Kızı, Bir Namus Meselesi isimli hikâyelerle birlikte yayımladığı kısa romanıdır. Yakın tarihte ise farklı yayınevleri tarafından yeni harflere aktarılarak tekrar yayımlanmasına rağmen hiçbir yayınevi, eseri okura sunarken adını tam yazmamıştır. Şimdiyse hem adının doğrusu hem de eserin apayrı bir metin oluşu bakımından müstakil olarak yayımlanması gerekliliğine inandığımız için siz değerli okurla bu şekilde buluşturmaya karar verdik. Eser, aşkı cinsel yönden ele alan bir kadınla duygusal olarak benimseyen bir erkek arasındaki anlaşmazlığı ele almaktadır. Burada aşkı duygusal olarak benimseyen erkek, Macit Bey; aşkı cinsel olarak ele alan kadın da Güzin’in ta kendisidir. Macit Bey, Güzin’le yaşadığı iki aylık bir aşk yüzünden insanlardan ve hayattan kendini soyutlamış, âdeta bir derviş kimliğine bürünmüştür. Güzin ise yüksek tabakadan gelen, aşka inanmayan bir kızdır, aynı zamanda ince bir hastalığa yakalanmıştır. Bu sebeple Güzin, ölümü bekleyen bir varlık olarak karşımıza çıkar ve bu sebeple kimseyle gönül ilişkisi kurmaz. Yalnız Güzin, Macit’in arkadaşlarından bazıları tarafından sevilen, müstesna bir kadın olarak tasvir edilirken; bazıları tarafından sahtekâr, kendini beğenmiş ve sıradan bir kadın olarak değerlendirilmektedir. Nitekim Macit için başlangıçta yüksek bir mertebedeyken onunla yaşadığı aşk bitince artık Güzin, kendisinin gözünde sıradan birine dönüşmüştür.
70 sayfa

Yazar Hakkında

Mehmet Rauf
Mehmet RaufYazar · 40 kitap
Mehmed Rauf Servetifünun romancılarından, 1875 yılında doğdu, 1931 yılında İstanbul'da öldü. Bahriye Mektebi'ni bitirdi (1893), deniz subayı oldu, staj için Girit'e (1894), Kiel kanalının açılış töreninde bulunmak üzere Almanya'ya (1895) gönderildi, dönüşte İstanbul'da Tarabya'da elçilik gemilerinin irtibat subaylığına atandı. 1908'den sonra bahriye'den ayrıldı, hayatını yazarlıkla kazanmaya başladı. Cumhuriyet devrinde kadın dergileri çıkardı, ticaretli uğraştı. On altı yaşındayken yazdığı Düşmüş adlı hikayesini İzmir'e, Halit Ziya'ya göndermiş, Halit Ziya da Hizmet gazetesinde basmıştı, daha sonra İstanbul'da Mektep dergisinde yazıları çıktı. Halit Ziya, Cenap Şehabettin, Hüseyin Cahit'le böylece önceden tanışan Mehmed Rauf, sanatının en başarılı eserini Eylül romanıyla verdi; psikolojik roman örneği olan Eylül'de olduğu gibi öteki eserlerinde de özellikle aşk maceralarını konu yaptı. Romanları: Eylül (1901), Genç Kız Kalbi (1925), Böğütlen (1926), Define (1927), Son Yıldız (1927), Kan Damlası (1928), Halâs (1929) Hikâye Kitapları: İhtizar (Cançekişme, 1909), Âşıknâme (1909), Son Emel (1913), Hanımlar Arasında (1914), Bir Aşkın Tarihi (1915), Üç Hikâye (1919), İlk Temas İlk Zevk (1923), Aşk Kadını (1923), Eski Aşk Geceeri (1924) Mensur Şiir: Siyah İnciler (1901, 1925) Oyunlar: Ferdi ve Şürekâsı (1909, filme de alındı: 1917), Cidal (Kavga, 1911), Sansar (1920), Ceriha (Yara, 1927)  
Reklam
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.