Hz. Ebû Tâlib'in, cenâb-ı Peygamber'e (s.m.), ihlâs ile inandığında hiçbir şüphe yoktur. Hz. Peygamber'i (s.m.), canla-başla koruduğu, bu muhasara sırasında, oğlu Ali'yi, Hz. Peygamber'in yatağında yatırdığı, kendisinin, yalın kılıç, evin çevresinde dolaşıp herhangi bir suikastı önlemeye çalıştığı, imanını apaçık belirten şiirler söylediği meşhurdur. İmam Hasan soyundan Abdü'l-Azîm, sekizinci imam Aliyyü'r-Rıza'ya (a.m.), Ebû Tâlib'in iman edip etmediğini sormuş. İmam, mümin olduğunu bildirmiştir. Altıncı İmam Cafer'us-Sâdık (a.m.), "Ashab-ı Kehf, imanlarını gizlediler; Allah onlara iki kat ecir verdi; Ebû Tâlib de onlar gibidir." buyurmuştur. İbn-i Abbâs, Ebû Tâlib'in, vefat ederken şehadet getirdiğini, babasından rivayet eder (Bihârü'l-Envâr; El-Gadîr v.s.).
… Hz. Peygamber'in, onu yıkamaları, defnetmeleri, bilhassa zevceleri Esed kızı Fâtıma'nın, yani Ali'nin (a.m.) annelerinin, vefatına dek onun nikâhı altında ve evinde kalmaları, imanına şüphe getirmez delillerdir.