Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Murtaza Gönderileri

Murtaza kitaplarını, Murtaza sözleri ve alıntılarını, Murtaza yazarlarını, Murtaza yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Murtaza, dürüstlük abidesi...
Yunanistan'ın Alasonya kasabasından olan Murtaza, 1925'lerden sonraki mübadelede annesi, erkek kardeşiyle Türkiye'ye göç etti. Yirmisindeydi. O sıralar “Muhacir kandaşlar nâm-ü hesabına fi sebilüllah,” yani göçmen kandaşlar çıkarına hiçbir karşılık beklemeden, Allah için çalıştıklarını ileri süren yerli simsarların hile dolu öğütlerine uyan hemşerilerinden pek çoğu gibi memleketlerindeki barakalarına karşılık koca koca konaklar, üç buçuk arşın bahçelerine karşılık da binlerce dönüm tarla almayı kendine, daha çok da damarlarında dolaşan şehit Kolağası Hasan Bey'in kanına yakıştırmayan Murtaza, ne annesinin, ne de hemşerilerinin öğütlerine uydu. Hele gizliden gizliye para desteleri gösteren yerli simsarlara hiç! Tam tersi, iskân dairesine gitti: “Biz fakir insanlar idik memlekette,” dedi. “Yok idi başkaları gibi tarlalarımızla konaklarımız. Var idi küçük bir bahçeciğimiz, Söyleyemem yalan, yakışmaz bana.” Ve şahlandı: “Yok idi tarlalarımız, konaklarımız amma, var idi arslan yavrusu arslan dayım Hasan Bey, Kolağası. Hatırlamam ben, anlatır büyüklerim, dökmüş mübarek kanını kutsal vatan topraklarına Balkan Harbi'nde. Yeter bu şeref hem da şan bana, ne lazım tarla? Ne lazım konak? Ne lazım at, araba? Dolaşır benim de damarlarımda şükür, dayım Hasan Bey'in mübarek kanı!”
Sayfa 9 - Everest Yayınları 20. Baskı, Nisan 2013.Kitabı okudu
360 syf.
9/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Vazife adamı Murtaza
Önce bekçi sonra fabrika kontrolü olarak çalışan, vazifesini her şeyden ve herkesten üstün tutan Yunanistan muhacirlerinden Murtaza... Şehit dayısı Kolağası Hasan Bey'in kanını taşımakla sürekli övünen, dayısı gibi bir oğlan doğuramadığı için karısından sürekli dert yanan tuhaf bir garip adam. Trakya şivesi ile yazılmış bu romanda, şiveden kaynaklı oldukça eğlenceli bölümler vardı, ancak trajikomik denebilecek çok hüzünlü bölümler de vardı. . Demokrat Parti iktidara gelmeden önceki 1940-50 yılları arasında geçiyor roman. Orhan Kemal kendisi de pamuk/çırçır fabrikasında işçilik yapmış, o nedenle fabrika işçilerinin jargonuna son derece hakim. Romanda işçiler ve ustalar arası diyaloglar okura film izletircesine ustalıkla ve son derece doğal bir dille aktarılıyor. . Türk edebiyatının en iyi 100 romanından biri olması sebebiyle kitap kulübümüz ile seçtiğimiz bu eseri çok severek okudum. Orhan Kemal büyük bir edebiyat ustası, Tersine Dünya, 72. Koğuş
72. Koğuş
72. Koğuş
Tersine Dünya
Tersine Dünya
kitaplarını da severek okumuştum, Murtaza 'yı da çok sevdim. Adanalı bir yazar olarak Trakya şivesi ile bu kadar başarılı bir eser yazması da ustalığının delaleti. Türk edebiyatı severlere mutlaka tavsiye ederim. ♡ Kitapla kalın... ♡ #240918212 #240913737
Murtaza
MurtazaOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20183,438 okunma
Reklam
Fenci milletler
“Bilin bakalım: Bu dünyanın en fenci milleti kim?” Aşçı yapıştırdı: “Alaman!” “Bütün fenler nerden çıktı?” “Kuran'dan.” “O halde? Haa?” ... “Usta!” diye seslendi. “Bütün fenler madem bizim Kuran'dan çıktı, biz niye anlamadık da gâvurlara kaptırdık?” Aşçı bunu hiç düşünmemişti: “Önündeki bulaşıklara bak!” dedi. “Aklının ermediği şeylere de burnunu sokma.”
Sayfa 207 - Everest Yayınları 20. Baskı, Nisan 2013.Kitabı okudu
"Hâlin mi iyi, dirliğin mi aslanım?” Can düşmanının sesiyle irkilen Murtaza, başını sertçe kaldırdı: “Sorulmaz arslana hâli iyi mi, kötü mü?”
Sayfa 301 - Everest Yayınları 20. Baskı, Nisan 2013.Kitabı okudu
"Murtaza burada, senin tozunu attırırlar.” “Ne için durursun?” “Korkmuyor musun?” -“Vermiş Allah bir can, ölünmez iki sefer.”
Sayfa 301 - Everest Yayınları 20. Baskı, Nisan 2013.Kitabı okudu
Ah Murtaza ah... :)
Koskoca bir fabrika spor mükellefleri komutanıydı. Değer miydi kurs görmemiş, büyüklerinden sıkı terbiye almamış, üstelik kendine spor mükellefleri komutanlığı layık görülmemiş biriyle çene çalmaya? Yürüyüp gitti.
Sayfa 225 - Everest Yayınları 20. Baskı, Nisan 2013.Kitabı okudu
Reklam
İsmet İnönü
Başıbozuk, sütsüzler toplanıyor, İsmet Paşa'ya da, partisine de veryansın ediyorlardı. Buysa insanlık değildi. Bir acı kahvenin kırk yıl hatırı varsa, koskoca İsmet Paşa'nın neden olmasındı? Kurtarmış idi çan sesi dinlemekten, kavuşturmuş idi şükür ezan-ı Muhammedi'ye.
Sayfa 296 - Everest Yayınları 20. Baskı, Nisan 2013.Kitabı okudu
Büyük adamlar
“Açık açık demediydi amma, büyük adamlar açık konuşmazlar senin benim gibi. Onlar, karanlıkta göz kırparlar, arifsen anlarsın.” “Doğru.” “Büyük adamlık kolay mı?” “Kolay olsa sen, ben, senin benim gibiler hemen oluverirdik.”
Sayfa 331 - Everest Yayınları 20. Baskı, Nisan 2013.Kitabı okudu
Murtaza o sıra Giritli Cumali'nin kahvesinde, aklında ciğerpare küçük oğlu, bacak bacak üstüne atmış, sade kahvesini höpürdetiyordu. Oturuşu, çevresine, çevresindekilere aldırış etmeyişi, alımı çalımı kimsenin umurunda olmamakla beraber, alttan alta gülüyorlardı. Farkında değildi Murtaza. Farkında olsa da bir şey değişmezdi. Çünkü o, damarlarında Hasan Bey dayısının mübarek kanını taşıyan, kurs görmüş, amirlerinden sıkı terbiye almış, disiplini sıkı bir yöneticiydi. Kurs görmemiş, amirlerinden sıkı terbiye almamış, disiplini gevşek, hele hele damarlarında Kolağası Hasan Bey'in mübarek kanı dolaşmayan birtakım insanlara kulak asacak değildi.
Sayfa 351 - Everest Yayınları 20. Baskı, Nisan 2013.Kitabı okudu
1947-48 yılları
“Bana, benim işimi kendi işinden üstün tutacak fedakâr insan lazım.” “O, CHP'li, İsmet Paşacı amma?” “Olsun!” Nuh, içinden kopup gelen katmerli bir küfürü zor tuttu. Demek böyleydi? Demek bunlara işlerini görecek fedakâr adam lazımdı? Parti marti laftı.
Sayfa 304 - Everest Yayınları 20. Baskı, Nisan 2013.Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.