Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Müşahedat Sözleri ve Alıntıları

Müşahedat sözleri ve alıntılarını, Müşahedat kitap alıntılarını, Müşahedat en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan bazı kere öyle yüzler görür ki, sebep ve hikmetini kendisi de bilmediği hâlde sever
Zira "bakmak" başka ve "görmek" de başka olup her etrafına bakınanlar, etraflarındaki şayan-ı müşahede şeyleri göremezler. Her gören de bunları başkalarına irae ve tarif edemezler. Romancı, fikir ve nazar-ı beşeri bu seyahat-i maneviyede delalet-i arifanesiyle irşat eylerse karilerine pek büyük hizmet eylemiş olur.
Sayfa 18 - DergahKitabı okudu
Reklam
Bir kadın kendisine meyyal ve heveskâr olan ve bahusus kendi hakkında ciddi ve pak bir sevda peyda eyleyen adamın halini yalnız bir bakışından anlar. Bunu anlamayana kadın demektense odun demelidir.
Sayfa 395 - DergahKitabı okudu
Allah'ın hazinesi zengindir. Kendisi de cömertlerin en cömertidir.
Sayfa 307Kitabı okudu
Biz yeme içme alemlerimiz de sevdayı köreltmişiz . Bizden öyle büyük sevdalar ummayın
Agavni'nin bu son sözünü lisan-ı Osmanninimize bihakkın tercüme edecek kelime-i vahide bulunamaz. Frenkler kadınlara yaranmak gayretinde bulunan adamlara "galant" derler. Bu adamların yaranmak için gösterdikleri etvara ve söyledikleri sözlere de "galantri" tabir ederler. Kâmiller cemiyetinde istimali pek de musarrahan caiz değilse de, o kadar ehl-i taassup olmayan cemiyette istimali memnu olmayan tabirlerdendir.
Sayfa 95 - DergahKitabı okudu
Reklam
Taaccüp etmeyiniz birader. Şöhret denilen şey insanların sanatına göredir. Bendeniz de acizane epeyce meşhur bir adamsam da işte gördüm ki siz de benim ismimi hiç işitmemişsinizdir. Bir sınıfın meşhurları diğer sınıfın meçhulleri oluyorlar.
Sayfa 88 - DergahKitabı okudu
Yoksa gözlerim mi hata ediyorlar? Yoksa bu müşahede bir vahime-i dşağiyeden mi neşet ediyor? Bu da olabilir ya! İnsan ne kadar acaib ve garaibin tecelligâhıdır ki nispetle vehmin bu türlüsü hiç menzilesinde kalır.
Sayfa 41 - DergahKitabı okudu
Gördüm ki yetmiş iki buçuk millet buraya dolarak ve mevarid-i servetin her birini birisi yakalayarak temettuat-ı vefire ile serian zengin oluyorlar da İstanbulluların bunları kıskanmaları şöyle dursun hakayık-ı ahvalden haberdar oldukları bile görülmüyor. Onlar daha sabavetten kurtulmaksızın devair-i devlette birer sandalye edinmeye müsaraat gösteriyorlar. Sözün daha doğrusunu mu istersiniz? Edinmesi için can attıkları sandalyeler üzerinde oturanlara ne yolda ve ne derecede malumat lazım olduğunu düşünüp o malumatı iktisap ile tehyie edilmelerine bile ehemmiyet verilmiyor. O sandalye üzerine her kim oturursa malumat ve dirayet ve kifayet onun ayaklarına kendi kendisine gelecek zannolunuyor.
Sayfa 180 - DergahKitabı okudu
Hatta lâkırdının bu kadar uzanmasından dilgîr olmaya başlamıştım. Ama kocakarıyı iskât kabil olabilir mi?
Sayfa 29 - DergahKitabı okudu
Reklam
Kadınlar bu vitr cihetindeki peyke üzerine oturuyorlardı. Müsellesin dıl'-ı tavili ile dıl'-ı asgarının teşkil eyledikleri zaviye-i kaime boştu. Biz de doğruca gidip o köşeye oturduk.
Sayfa 28 - DergahKitabı okudu
Bazen bir dakikalık davranış insanoğlunun içyüzünü anlamaya yetiveriyor. Bazen kırk yıllık deneyim insanoğlunun içyüzünü almaya yetmiyor.
Sayfa 216Kitabı okudu
Bu halde biz hastegana en büyük müdavat, rahat-ı kafiye olduğunu emir ile bir araba cağırtıp, yine Cevdet'in tertip ve delaletiyle, bizi Beyoğlu'na aşırdılar. Keşke oraya aşırmasaydılar.
Sayfa 302 - DergahKitabı okudu
Şöhret denilen şey insanların sanatlarına göredir. Bendeniz de acizâne epeyce meşhur bir adamsam da işte gördüm ki siz de benim ismimi hiç işitmemişsinizdir. Bir sınıfın meşhurları diğer sınıfın meçhulleri oluyorlar.
Bir insan yalancılık denen kötü davranışa neden başvurur?
Sayfa 343Kitabı okudu
961 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.