Mamül bir eşyanın ne için imal edildiğini tayin hakkı, pek tabiî olarak imalatçısına âid bir husustur. İnsanoğlu Ilâhî fabrikanın ürünü olduğuna göre, imal/yaratılış gayesi elbette Yaradıcısı tarafından tayin olunacaktır. "En güzel sûrette" (Tîn/4) ve "değerli" (İsrâ/70) olarak yaratıldığı beyan edilen insana, "yeryüzü nimetleri de ikram olunmuş" (Bakara/29), buna karşılık ondan, Allah'a kulluk ve ibâdet; yaratılış gayesi olarak istenmiştir. (Zariyat/56) Ayrıca "bu kulluğun ölüm gelip çatana kadar" (Hicr/99) devamı emredilmiştir.
Allah'a kul olanlar; Kula, unvana, makam ve mevkiye kul olmazlar,perestişte bulunmazlar. Tâgûtî olan her şeyi reddederler. ''Ben sizin kulluk yaptıklarınıza tapınmam'' diyerek taviz için ve siyasetten de olsa, Allah'tan başkasının huzurunda eğilmezler.(Kitaptan alıntı)
“Oku! Yaradan Rabbinin adı ile! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! İnsana bilmediklerini belleten, kalemle yazmayı öğreten Rabbin en büyük kerem sahibidir.” (Alak,96:1-5)