Müslümanların Tarihi (3. Cilt)
İhsan Süreyya SırmaMüslümanların Tarihi (3. Cilt) Sözleri ve Alıntıları
Müslümanların Tarihi (3. Cilt) sözleri ve alıntılarını, Müslümanların Tarihi (3. Cilt) kitap alıntılarını, Müslümanların Tarihi (3. Cilt) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yirmi üç senelik kutsal mücadelesinin sonunda, görevini eksiksiz yerine getirebilmiş olmanın verdiği haz ve itminanla ümmetine şöyle sesleniyordu:
"Tebliğ görevimi yerine getirdim mi?" Yâni “Allah'ın bana emrettiği gibi, zulüm ve işkence üzerine kurulu olan Mekke şirk devletini yıkıp, yerine Allah'ın adalet sistemini koydum mu? İnsanları ezmekte olan Bizans ve İran'a karşı ordularımı gönderdim mi? Târih boyunca insanların ve özellikle müminlerin kanlarını dökerek hayatlarını sürdüren; kendilerini diğer insanlardan üstün görerek sürekli ihanet eden İslâm düşmanlarına ihanetlerinin cezasını en güzel bir şekilde verdim mi?"
Ümmeti de ona şöyle cevap veriyordu:
“Evet, ya Resulallah!”
Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.s), ellerini havaya kaldırarak Allah'a şöyle seslendi:
"Şahit ol Ya Rab! Şahit ol Ya Rab! Şahit ol Ya Rab!”
Öyle kimseler çıkacak ki, konuşacaklar ve kimse karşı çıkmayacak! İşte bunlar maymunların koşuşmaları gibi cehenneme koşacaklar
Sayfa 297Kitabı okudu
İnsanların en cesuru.
Bir gün Hz. Ali bir grup sahabeye şöyle sordu: İnsanların en cesuru kimdir?
Onlar da, “sensin” diye cevap verdiler.
O da “Kendisiyle dövüşüp de yenmediğim kimse yoktur; fakat siz bana, insanların en cesuru kimdir onu söyleyin” dedi.
Onlar da "bilmiyoruz" dediler ve sordular: “Peki kimdir?"
Hz. Ali bunun üzerine; "Ebûbekir'dir, Bedir günü Resûlullah'ı müşriklerden korumak için ‘kim Resûlullah'la kalacak?' diye sorduğumuzda, Ebûbekir'den başka hiç kimse bu işe yanaşmadı. O kılıcını çekerek sonuna kadar Resûlullah'ı korudu; insanların en cesuru Ebûbekir'dir” demiştir.
Hz. Ömer (r.a), Birgün Selmân-ı Fârisî ile konuşurken Selmân'a "kral" ile "halife" arasındaki farkı sordu. selmân ona "sen müslümanların malından bir dirhem ya da ondan az bir miktarını alır, onu hakkı olmayan bir yere verirsen, o zaman halife değil, kral olursun!" deyince, Ömer ağlamaya başladı.
"İki Müslüman birbirlerine kılıç çekerlerse, kâtil de maktul de cehennemdedir.
'Yâ Resûlallah, kâtili anladık da, maktulun günâhı ne?'
diye sorulduğunda şu cevabı verdi:
Çünkü maktul de arkadaşını öldürmek istiyordu!"
Hz Hüseyin’e gitme diyenlere cevap
Herhangi bir yerde öldürülmeyi, Mekke’de bu şekilde utanç içinde yaşamaya tercih ederim
Sayfa 323Kitabı okudu
Rivâyet edilir ki, babasının öldüğü ve kendisine bîat edildiği sırada Abdulmelik Kuran okumaktaydı. Kur’an’ı kapatıp şöyle dedi:
“Bu, seninle olan son ahdimiz, yâni son görüşmemizdir.”
Hz. Ebubekir şöyle dedi:
“Vallahi, Halid b. Velid’i bu Rumlara göndererek onları perişan edecek, şeytanın vesveselerine boğduracağım ”
Hz.Ömer'in (r.a) devlet mühründe şöyle yazıyordu:
"Sana vaiz (uyarıcı) olarak ölüm yeter, ey Ömer!"
Sayfa 146
Yanına bir yabancı girdiğinde de onu şöyle uyarıyordu Sultan Abdulmelik:
“Beni yalanlama, sana sormadığımda konuşma, beni bana anlatmaya kalkışma, halkın durumundan da bana söz etme!”
Artık yorum yapmaya bile gerek yok!.
Firavun'un devleti de mezarı gibi piramit şeklindedir.
Sayfa 280Kitabı okudu
Dedi ki: Ben dilediğimi yaparım!
***
Bazı rivayetlere göre Hz. Ebûbekir'i Yahudiler zehirlediler, diğer rivayetlere göre ise soğuk algınlığından kaynaklanan bir hastalıktan vefat etti.
Onun hastalığına üzülen Müslümanlar; “Ey Resûlullah'ın halifesi, sana bir doktor çağıralım mı?” diye sorduklarında, o, "doktor beni gördü" diye cevap verdi. Bir kez daha yoklayıp "Peki, ne dedi?" diye sorduklarında ise onlara şöyle seslendi:
"Dedi ki: Ben dilediğimi yaparım!"
"Hüküm koymak hakkı size değil, Allah'a aittir!” (En'âm Süresi, 57)
Yâni Allah, kendisinin yaratmış olduğu insana, başka insanlann hayat tarzı dayatıp istedikleri şekilde düşünüp yaşamaya zorlayarak zulüm ve işkence yapmasuna asla müsaade etmemektedir. Çünkü Allah şöyle buyuruyor:
“Beşerden hiçbir kimse, Allah kendisine Kitab'ı, (Allah'ın emrettiğiyle) hükmetmeyi ve peygamberliği verdikten sonra o, insanlara: 'Allah'ı bırakıp bana kul olun' diyemez. ” (Âl-i İmrân Süresi, 79)
Dolayısıyla ne bir Peygamber, ne bir Halife ve ne de bir Devlet Başkanı, Allah'ın emrine zıt olarak hareket edebilir, uydurma ilkelerle kanunlar çıkararak insanlara işkence yapabilir!
Hicri 49. Senenin Rebi'ul-evvel ayında hz. Hasan'ın hanımı Ca'de onu zehirleyerek öldürdü.
Sayfa 261