Müslümanların Tarihi (3. Cilt)
İhsan Süreyya SırmaQuotes
“ Fani olan sizi meşgul edip, baki olandan alıkoymasın. “
Neyi Kaybettiğini Hatırla...
Suriye'yi ebediyen terk ederek Kostantiniyye'ye yani bugünkü İstanbul'a yerleşen Bizans kralı Heraklius, daha önce Müslümanlara esir düşüp sonradan serbest bırakılan ve kendisiyle Kostantiniyye'ye gelmiş olan bir askerine, Bizans ve İran topraklarını bu hızla fetheden Müslümanların nasıl insanlar olduklarını sordu. Bizans askeri şöyle cevap verdi:
“Sanki onları görüyormuşsunuz gibi size tarif edeyim:
Onlar gündüzleri at sırtında savaşır, geceleri zikrederler. İhtiyaçlarından fazla asla bir şey yemez, bir yere selâmsız girmezler. Davaları gerçekleşinceye kadar savaşta sebat ederler.”
Bunun üzerine Bizans Kralı şöyle dedi:
❝Eğer bu söylediklerin doğru ise, onlar, şu anda ayaklarımı bastığım yere dahi sahip olacaklar! ❞
Utanç, Ateşten/Cehennemden daha hayırlıdır.
(Hz. Hasan)
Sayfa 261 - BEYAN YayınlarıKitabı okuyor
Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurdu:
"Kim Ömer'e kızarsa, bana kızmış olur ve kim Ömer'i severse, beni sevmiş olur. Muhakkak ki Allah, Arefe gecesi bütün insanlarla umûmen ve Ömer'le hususen övünür. Allah Teâlâ hiçbir peygamber göndermedi ki, ümmeti arasında bir 'muhaddes' olmasın. Benim ümmetim arasında onlardan birisi olursa, o Ömer'dir.”
Dediler ki: "Ya Resûlallah, muhaddes ne demektir?"
Hz. Peygamber (s.a.s), "Meleklerin onun diliyle konuştuğu kimse” dedi.
Senin Allah'ına kurban be...
***
Çok sağlam ve yüksek olan kalelerine çekilen Bizans kuvvetlerine, Halid b. Velid şöyle bağırıyordu:
"Ben öyle bir Allah'a inanıyorum ki, siz bulutlara bile kaçsanız, Allah ya beni sizin yanınıza yükseltir; ya da sizi bizim yanımıza indirir!"
29 Mayıs 1453. Fatihlerin Fatih'i...
***
Suriye'yi ebediyen terk ederek Kostantiniyye'ye yâni bugünkü İstanbul'a yerleşen Bizans kralı Heraklius, daha önce Müslümanlara esir düşüp sonradan serbest bırakılan ve kendisiyle Kostantiniyye'ye gelmiş olan bir askerine, Bizans ve İran topraklarını bu hızla fetheden Müslümanların nasıl insanlar olduklarını sordu. Bizans askeri şöyle cevap verdi:
"Sanki onları görüyormuşsunuz gibi size tarif edeyim: Onlar gündüzleri at sırtında savaşır, geceleri zikrederler. İhtiyaçlarından fazla asla bir şey yemez, bir yere selâmsız girmezler. Davaları gerçekleşinceye kadar savaşta sebat ederler."
Bunun üzerine Bizans Kralı şöyle dedi:
"Eğer bu söylediklerin doğru ise, onlar, şu anda ayaklarımı bastığım yere dahi sahip olacaklar!"
Dünya insanları üzdüğü kadar sevindirmez.