Mustafa Suphi'yle Yoldaşlarını Kim Öldürdü?

Emrah Cilasun

Mustafa Suphi'yle Yoldaşlarını Kim Öldürdü? Quotes

You can find Mustafa Suphi'yle Yoldaşlarını Kim Öldürdü? quotes, Mustafa Suphi'yle Yoldaşlarını Kim Öldürdü? book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
jön türk hareketinin önde gelen başka bir şahsiyeti, prens sabahattin'di. prens sabahattin, osmanlı toplumunda merkez-i devletin yerine adem-i merkeziyetçiliği ve bireyin şahsi teşebbüscülüğünü öneriyordu.
Reklam
Ankara Hükümeti, bütün anti-işgalci söylemine rağmen, son tahlilde, dünya çapındaki saflaşmada, Emperyalist mali sermayenin safında yer alıyordu.
suphi faşizme destek veriyor, feminist harekete saldırıyor.
"türklük... türklük... fakat, bir türk bundan ne anlıyor? ruhunun derinliklerinde gizlenen bir his, bir benlik: rum ve acem'den hariç, osmanlılık'tan başka, müslümanlık'tan evvel bir benlik; öyle bir benlik ki, onu, dünyaya düştüğü andan itibaren döktüğü kanların iziyle... ilk kan damlasına, ilk gün gördüğü toprağa, ilk türkü söylediği ocağa kadar, sürükleyip götürüyor...." yapılan önerilerle birlikte bu milliyetçi söylem, türkçülüğün suphi'de hangi boyutlara vardığını göstermektedir. bu söylemin anti-emperyalistlikle alakası yoktur. bilakis bu söylem, bağrında her türlü eşitsizliği ve baskıyı barındırmaktadır. ve bu zihniyet suphi'nin düşün dünyasında o derece yer etmiştir ki, diğer önermelerinin yanı sıra türk nüfusunun çoğalması gerektiğini tartıştığı yerde erkek egemenliğini savunan ve kadınları bir doğum makinesi olarak gören fikirleri savunarak feminizme saldırmaktadır.
ibrahim kaypakkaya'nın sözleriyle ifade edecek olursak, "ırkçılık dışardan sokulan bir şey değildir, ama dışardan desteklenebilir. ırkçılığın dayandığı sosyal sınıflar ve zümreler vardır. emperyalizm, işine geldiği zaman ve yerde bu sınıfların ırkçılık politikasını kışkırtır ve destekler."
milli meşrutiyet fırkası milliyetçilikte ittihat ve terakki'nin rakibiydi. tabii ittihatçılar bu durumdan rahatsızdılar.
Sayfa 14 - suphi milli meşrutiyet fırkası içerisindedir.Kitabı okudu
Reklam
93 harbi diye bilinen Osmanlı-Rus savaşının ardından imzalanan Berlin Anlaşması uyarınca, Osmanlı Ordusunun Erzurum’a çekilmesi ile birlikte Kars, 1878’den 30 Ekim 1920’ye kadar, sadece kısa bir dönem hariç, Rusya topraklarında kalmıştır. Bu süre zarfında Kars’ın sosyopolitik, sosyoekonomik mizacını belirleyen Rusya olmuştur.
Ermeni Soykırımı
o günün koşullarında türk makamlarının ermeni kırımını kabul eden, hatta kısmi bazı yargılamalara yönelen tutumunu bugünkü, katliamı toptan ve bütünüyle inkar eden taş gibi sağır tutumla karşılaştırdığımızda, elbette bugün "iki taraflı katliam" söylemine itibar edilmemesi o güne göre daha büyük önem kazanmaktadır. o gün mustafa suphi'nin "iki taraflı katliam" fikrine yaklaşması bugünkü durumla karşılaştırıldığında bir ölçüde mazur görülebilse bile, yine de suphi'nin makalesinde, marksizm'in o güne kadar ki teorik ve pratik birikimlerine bakmak yerine, tamamen ikircikli, suçu iki tarafa paylaştıran, böylece kendisinin de (komünistlerin) suç ortağı olmasına zemin hazırlayan bir görüş ortaya koyması eleştiriyi hak etmektedir.
akçura'nın en önemli özelliği, pantürkizm'in babası olmasıdır. 1904'de yayınlanan meşhur üç tarz-ı siyaset adlı makalesi, osmanlı toplumunun buhranına çare aramak amacıyla kaleme alınmıştı.
"Diyalektik felsefe karşısında hiçbir şey kesin, kalıcı, mutlak, kutsal değildir; her şey gelip geçicidir ve sürekli bir oluşma ve yok olma sürecinden, aşağıdan yukarıya doğru sonsuz bir yükselme sürecinden başka hiçbir şey kalıcı değildir ve diyalektiğin kendisi de bu sürecin düşünen beyindeki yansımasından başka bir şey değildir" Engels
73 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.