"Bu adama güvenilmez. Belki herkesle iyi geçinir, herkesin yüzüne güler. Büyük kötülükler de etmez, hiçbir şeyin büyüğüne de erişemez. Çevresine ufak tefek yardımları bile dokunabilir. Evet , öyle, daha çok yardımı dokunur. Gene de güvenmek olmaz bu herife! Çünkü, gözlerinden belli, yüzünden, sesinden belli : saman yureklinin biri bu adam! Hiçbir şeyi derin değil, sıcak değil, sıcaklığı çevresine dağılmıyor. Bu nedenle hiç kimseyi gerçekten sevemez. Severse kendini sever, yalnız kendini. Bu adamdan soylu şeyler beklenemez.
İçinde başsız sonsuz bir yorgunluk, tatsız, tuzsuz bir gevşeklik duyuyordu. Bir dileği varsa uyumaktı. Uyumak hoştu, bir türlü göze alamadığına: ölüme benziyordu.
Yedi gün dediğin o kadar uzun değildi, insanları unutmaya yetmezdi. Ama yıkmaya yeterdi, değerleri, amaçları, sevgileri kül etmeye, baştan sona değiştirmeye yeterdi.