Anadilini doğru, güzel, etkili kullanma insanın başarısını nasıl etkiliyor? Mutlukent’in Yöneticisi bu soruyu değişik yönleriyle yansıtan bir masal. Ama öyle sıradan, alışılmış, dümdüz bir masal değil. Masal içinde masal yöntemiyle yazılmış. Kitapta Emircan’ın bilge babası, bir kitap yazmış onun için. Bu kitabı okuyor; söylenenleri eksiksizce yerine getiriyor Emircan. Dilini, duygu ve düşünce dünyasını geliştiriyor. Dertli bir kente yönetici seçmek için düzenlenen büyük bir yarışmaya katılıyor. Nice soruların doğru yanıtını bularak yönetici oluyor kente. Kitabı okurken Emircan’la birlikte siz de bu soruları yanıtlayacak, yarışmanın heyecanını yaşayacaksınız.
5. Sınıfa giderken okuduğum, bana okuma sevgisi kazandıran ilk kitaptı. Çok basit bir şekilde iyi-kötü çatışması anlatılsa bile o zamanlar benim gözümde bu kitap bir şaheserdi. Emircan ve Demircan isimli birbirinden apayrı kişiliklere sahip iki kardeşin hikâyesini okuyoruz.
Demircan çok dik kafalı, inatçı ve acımasız bir çocuktur. Yuva yapan kuşların yuvalarını bozar, yavrularını öldürür, kedi ve köpek yavrularının taşla, sopayla canlarını yakarmış. Babasının öğütlerine kulak asmazmış. Okumayı da kitapları da sevmezmiş. Emircan abisinin aksine sevgi dolu bir çocukmuş. Ağaçları, kuşları, çiçekleri çok sever, babasından çok etkilenirmiş. Onun gibi olmayı, insanlara yardım etmeyi düşlermiş.
Öğütlere, okumaya, dil bilgisine fazlaca yer veren bir kitaptı. Sanırım o zamanlar bu kulağıma küpe olmuştu ve okumayı asla bırakmamıştım. Herkese, her yaştan okura tavsiye ediyorum.