Tutkulardan ve zevklerden örülü bu hayat bir hayat değil, bir tür ölümdür, çünkü arzularını gidermek için yaşayan bir adam " dipsiz bir fıçı" gibidir; zevkler onu tatmin etmek yerine doyumsuz, açgözlü, mahrumiyet çeken biri haline getirir. "Sahip olmak", hep daha fazlasına sahip olmayı gerektirir, arzulamaksa hep daha fazlasını arzulamayı.