Müziğin ABC’si

Nicholas Cook

En Beğenilen Müziğin ABC’si Gönderileri

En Beğenilen Müziğin ABC’si kitaplarını, en beğenilen Müziğin ABC’si sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Müziğin ABC’si yazarlarını, en beğenilen Müziğin ABC’si yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Giuseppe Cambini, Beethoven’ın ilk iki senfonisi hakkında şunları yazıyordu:” Bir bakıyorsunuz haşmetli bir kartal gibi uçuyor; sonra ürkütücü patikalarda sürünüyor. Ruhunuzu tatlı bir melankoliyle delip geçtikten sonra hemen ardından barbarca akordlarla paramparça ediyor. Güvercinlerle timsahları bir arada barındırmaya çalışıyor.”
Toplu halde okunan ilahilerden futbol maçı tezahüratlarına kadar tüm koro uygulamaları gibi o da bir halk paylaşımı ve etkileşimi içermektedir. Herkes herkesi dinleyip birlikte hareket etmek zorundadır. Birlikteliği simgelemekle kalmaz, onu uygular.
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
Joanna Hodge’a göre, sanatın rolü önceden var olan bir dış gerçeği alıp yeniden üretmek yerine “gerçeklik duyumuzu oluşturan” yeni yöntemler sağlamaktır. Hodge şöyle devam eder “Dickens’ın sisi yaşayan bir oldu, Van Gogh’un da ayçiçeklerini görülür kıldığını öne sürmemizi mümkün kılar”. Başka bir deyişle Van Gogh’un tabloları sayesinde, genel dünyayı, özelde ayçiçeklerini daha farklı görebilmişizdir, yalnızca Van Gogh’tan önce bu görünüşü yakalamayı başaramamıştır. Öyleyse resmin asıl anlamı, duvarda asılı olan eşyada değil, onun harekete geçirdiği ya da oluşturduğu bakış açısında yatmaktadır. (Bu nedenle Hodge bunu “oluşturucu1 sanat görüşü olarak adlandırmaktadır.)
Gerçek sanatın ayırt edici özelliği, toplumsal ya da tarihsel bağlamı aşması ve ölümsüz değerleri içermesidir. Bundan yola çıkarak sanat, sanki dinsel bir tefekkür gibi, sanat için beğenilmeli ve sevilmelidir. Böylece klasik estetik, bağımsız uzman ya da eleştirmen imgesini, yani sanatsal yaratma sürecinin dışında olan ama sanatsal gerçeğin ve güzelliklerin ebedi ölçütlerini koruyan ve uygulayan kişiyi yaratmıştır.
Batı portre notalaması, müziğin kağıt üzerine aşağıya yukarıya ve soldan sağa doğru “hareket ettiğini” gösterir. Ama aslında hareketi yapan nedir? Görünürde hiçbir şey; Roger Sruton’ın açıkladığı gibi, müziğin hareketinden söz ettiğimizde, onu hayali bir nesne olarak kabul etmekteyiz. Bestede geriye gidip iki bölümü yan yana karıştırırken de aynı şey geçerlidir: ne de olsa zamanı kağıt gibi katlayamazsınız, ilk pasajı sonrakiyle karşılaştırdığınızda müziği zamanın akışından çıkarır ve böylece de zamanın akışına bağlı bir deneyi hayali bir nesneye aktarmış olursunuz.
Müziği, insan tarafından üretilen ve kulağa hoş gelen sesler olarak tanıyabiliriz. Ancak bu tanım sadece sesleri içermektedir, onların taşıdığı iletileri değil.
Reklam
44 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.