Dostum, tam da budur şairin işi,
düşlerini yorumlayışı ve fark edişi.
İnan bana, düşlerinde kapılır insan
en gerçek kuruntusuna:
tüm şiir sanatı ve şairlik
gerçek düş yorumculuğundan ibarettir.
uyumsuzluğun insanlaşmasını düşünebilseydik -ve başka nedir ki insan?- bu uyumsuzluğun, yaşayabilmek için, kendi varlığının üzerine bir güzellik örtüsü serecek harika bir yanılsamaya gereksinimi olacaktı.
Sayfa 146 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Der ki eski bir efsane, Kral Midas bilge Silenos'u, Dionysos'un eşlikçisini, uzunca bir süre ormanda kovalamış, ama yakalayamamış. Nihayet, bir gün eline düştüğünde sormuş Silenos'a kral, insanlar için en iyi ve en mükemmel şeyin ne olduğunu. Kaskatı ve kıpırtısız durarak susmuş daymon, kral tarafından zorlanıncaya kadar; “sonunda kulakları çınlatan bir kahkahayla birlikte şu sözler dökülmüş ağzından: "Zavallı, bir günlük ömürlü tür, rastlantının ve kederin çocukları, duymamanın senin için en hayırlısı olduğu şeyi söylemeye niye zorlarsın beni? En iyi şey senin için tamamen ulaşılmazdır: doğmamış olmak, var olmamak, hiç olmak. En iyi ikinci şey ise senin içindir – en kısa zamanda ölmek.
Şimdi Olympos büyülü dağı adeta kendini açıyor ve köklerini gösteriyor bize. Yunanlı, varoluşun korkularını ve dehşetlerini biliyor ve duyumsuyordu: yaşayabilmek için, bunların önüne, Olympos'taki parlak düş ürününü koyması gerekiyordu.