Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yakın Tarihten Temel Kaynaklar ve Belgeler - 3 Cilt

Namık Kemal

Mithat Cemal Kuntay

Namık Kemal Sözleri ve Alıntıları

Namık Kemal sözleri ve alıntılarını, Namık Kemal kitap alıntılarını, Namık Kemal en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vatan Piyesi'nin Etkileri Hakkında Kuntay:
Abdülaziz'in vükelasından birkaçı Kemal'in adına tiyatroya gelmişlerdi; fakat Kemal'in adına koşanlar, asıl onlar kıyametti. Mahşeri tiyatroya almıyordu. Dolu sükutlar vardı; bu sükutla biraz vakit geçti. Birdenbire bir anda sahne, salon, oyun, hepsi tek kelimeydi: Vatan. Git gide kelime telffuz edilmekten çıktı, teneffüs ediliyordu. Artık sesten ve telaffuzdan kurtulan kelime insandaydı. Yazıya sığmamış, hayata taşmıştı. Bayraktı. Kaderdi. Bu kelime sahneden sokağa fırlayacak, eve, mektebe, kışlaya dalacak, kılıçtan ve kalemden damlayacaktı. Asker saflarıyla iç içe, nesillerle baş başa, yıllarda omuz omuza koşacaktı. Tiyatro salonunda herkes ağlıyordu.
Sayfa 609 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Namık Kemal'in Manipüle Olması Hakkında Kuntay:
Mahmut Nedim'in baba sesi, Kemal'e kendi sesini unutturdu. Vatan kahramanının isyan için yaratılan boğuk sesi meydanda yoktu. Tam bu sırada keyifli sadrazam, susan mutasarrıfa döndü: — Kemal Bey, dedi, biliyor musunuz sizin niçin Gelibolu'ya mutasarrıf yaptım? Gelibolu, Osmanlılar'ın Rumeli fethine başlangıç olmuştu, aynı Gelibolu sizin memuriyet feyzinize mebde [başlangıç] olacak da onun için! Bu lakırdı Kemal'i fethetti, İhtilalci Kemal, artık candan Gelibolu mutasarrıfıydı. (Mahmut Nedim Paşa, Hidiv İsmail Paşa değildi, biliyordu ki, Kemal, Mısır hidivlerinin servetiyle değil, Türk cetlerinin Rumeli fethiyle satın alınabilirdi.) Mahmut Nedim Paşa, Rumeli fatihliğiyle Gelibolu mutasarrıflığıyla yan yana koyarken, Kayazade Reşat ve Ebuzziya Tevfik birbirlerine bakıyor ve gözleriyle karar veriyorlardı: Kemal şimdiden Gelibolu'ya gitmiş sayılabilirdi.
Sayfa 585 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Fransa, Âli Paşa'nın hem efendisi hem de umacısıydı. Kemal ile Ziya, oraya kaçınca, Paşaya karşı birdenbire kuvvetlendiler. Âli Paşa da birdenbire korkunun şaşkınlığı içerisine düştü. Onları dün, sergiye gittiler diye ilan etmişti; bugünse, kaçtılar diye ilan etmeye kalkıyordu. Ve gözünde, Kemal ile Ziya o kadar fena adamlardı ki, onlara zulmetmesi bile caizdi. Ancak bulduğu zulm şundan ibaret kaldı: Rütbelerini geri almak. Aczin zulmü.
Sayfa 260 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Namık Kemal'in Hayatında Mustafa Fazıl Paşa Gerçeği Hakkında Kuntay:
Ve, şunuda düşünmeli ki, Mısırlı Prens Mustafa Fazıl, Kemal'i Avrupa'ya kaçırtmasaydı, Âli Paşa'nın bir kurbanı da belki Erzurum'a sürülerek Kemal olacaktı; ve genç Ayetullah gibi taşra memurluğunda belki de harcanacaktı. 1867'den sonraki Kemal'in verdiği eserler ve yaşadığı seneler memlekette bir Mısır prensinin lütfudur ve bir Türk sadrazamın zulmünden çalınmıştır.
Sayfa 179 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Magosa Sürgününün Makamı:
Magosa sürgününün odası, galiba Magosa'nın kaymakamlık makamından sonra en kalabalık yerdi; hatta kaymakam bile Magosa sürgününe, yanında başkalarıyla, misafirliğe gidiyordu. Ancak bu kaymakamın ziyareti kimsesizlikten daha acıydı... ... Kıbrıs mutasarrıfı, Kıbrıs limanı hakkında dahiliye nezaretine göndereceği layihayı Magosa sürgününe yazdırıyordu.
Sayfa 764 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Şehzade Murad'la Olan İlişkileri Hakkında Kuntay:
Kurbağalıdere'deki köşkünde Kemal'den edebiyat okuyan adam padişah namzedi Murad'dı. Şehzadenin ihtilalciden bir şey okuması ne demektir, malum: Kemal onu meşrutiyet padişahı olarak yetiştiriyordu.
Sayfa 224 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Namık Kemal'in İmzası Hakkında Kuntay:
Kemal, divan edebiyatında "Namık"tır, politikada "Kemal"dir (Politikada "Namık Kemal" imzasını hemen hemen hiç kullanmadı.)
Sayfa 425 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Namık Kemal'in Sürgündeki Etkisi Hakkında:
Fakat, Magosa sürgününün eserleri için "tab olunmamak" demek "neşr olunmamak" demek değildi. Onun ileride yazacağı Celaleddin-i Harzemşah'ı gibi, şimdi yazdığı Tahrib-i Harabat'ı da basılmadıkları zaman bile basılmış kadar neşredileceklerdi.
Sayfa 713 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Dönemin İngiltere'si ve Fransa Farkı:
Bir defa İngiltere'de III. Napolyon gibi bir reisi cumhurluktan azma bir imparator yoktu; sonra da Londra'da mebusların dili vardı; ve Londra polisinin önünden geçerek aynı günde aynı yere hem Osmanlı padişahı giriyordu, hem Osmanlı ihtilalcileri... Kristal Palas'ta Abdülaziz'in "Bunlar kim?" diye hariciye nazırı Fuad Paşa'ya sorduğu iç fesli adam üç ihtilalciydi: Agah Efendi, Suavi, Kemal.... Ve Türk padişahının ağırlandığı Londra'da üç Türk ihtilalcisinin elleri, ayakları o kadar serbestti ki Biritish Museum'da kitap karıştırmaya gidiyorlardı.
Sayfa 435 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Geri16
69 öğeden 61 ile 69 arasındakiler gösteriliyor.