Kitabı okumayı bitirir bitirmez kendimi evden sokağa attım. Hem biraz dolaşıp kafa dağıtmak, hem de bitirdiğim kitabı halk kütüphanesinden başka bir kitapla değiştirmek için. Zihnimde savrulan düşünceler, birbirine çarpan fikirler.
Önce Kemal Tahir geliyor aklıma, yattığı on iki yıl hapis. Dile kolay tam on iki yıl. Üzülüyorum.
Sonra kitapta anlattıkları; kızını kesenler, karısını vuranlar, namusuna göz diken adamı öldürenler, kısacası namuscular... Daha neler neler...
Okumaya başladığımda kitap bir türkü hatırlatmıştı bana. Bir haftadır dilimde bu türkü.
Kız gelinim, suna boylum, doyamadan biz bize,
Besmeleyle yüzün açıp oturmadan diz dize,
Almış kaçırmışlar seni çökertmişler ıssıza.
Namus belasına gardaş kıydığımız can bizim.
Önümde bizim sokağın dik yokuşu, elimde kitap, kulağımda Cem Karaca'nın sesi...
Bir sigara yaktım, düştüm halk kütüphanesinin yoluna.