Ah Nana ah! Zola ustanın Rougon&Macquart serisinden olan bu romanında Sembolizmin bütün ögeleri hiç acınmadan kullanılmış, gerçekler tam yalınlıkla ortaya serilmiştir. 19. yüzyıl Paris'inde yaşayan bir fahişe üzerinden toplumun kokuşmuşluğu, değerler ile alay etmesi açık secik ve acı bir biçimde anlatılıyor. Hani yazarın Meyhane romanındaki Nana var ya işte o küçük kız bu Nana.:) ( Spoiler için özür dilerim). Kurguda olsa üzülerek okudum ama tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim.
Bir aydır bu kitabı bitirmeye çalışıyorum. Çeviriden mi kaynaklı yoksa kitabın çok da etkileyici ve önemli bir şey anlatmayışından mı bilmiyorum okurken hiç haz almadım. Kısır bir döngüde sanki kitap.
Velhasıl okursanız hırs, ihtiras, şehvet ve tutku gibi spesifik kavramların bu kitapta tamamen ahlaksızlığa götürdüğü izlenimine ulaşırsınız.
Ben okurken çok zevk almadım. Sosyete dedikodusu tarzında olan kitapta para için bedenini satan kadınlar ve onurunu satan erkekler. Ve yine kadına dayak ve dayağa rağmen ilişkisini bitirmeyen kitabın kahramanı nana..
Çok fazla karaktere yer verilmiş,isimlere alışana kadar kitabın yarısına geliyorsunuz. Ve çok fazla gereksiz detay var. Klasikçiler bana kızabilir fakat ben Nana’yı da, romanı da sevemedim.. Okumanızı tavsiye etmem
NanaEmile Zola · İş Bankası Kültür Yayınları · 20214,387 okunma
Umarım linç yemem ama kitabı beğenemedim. Bırakmak da istemedim kitabı yarıda bırakmak gibi bir huyum hiç yok ama sıkıla sıkıla okudum. Kitapta kimin eli kimin cebinde belli değil. Kim dost, kim düşman, kim kiminle düşüp kalkmış, kim fahişe belli değil. Bence vasat bir kitap. Nerede Germinal kitabının güzelliği nerede bu kitap.
