Kitabı arkadaşımın tavsiyesiyle alıp okudum, okuduğum ilk Conrad kitabıydı. Uzun bir öykü aslında kitap. Sanki bir sanat filmi izliyormuşum gibi bir his yarattı bende. Hayatın keşmekeşini karada bırakıp denizin ortasındaki Narcissus gemisinde yaşananları anlatıyor.
James Wait, Narcissus'un zencisi, hasta olduğunu ileri sürerek gemideki işlerden kaytarıyor ve mürettebatı da konuşmalarıyla manipüle ederek kendisine (neredeyse) köle haline getiriyor. Daha sonra geminin denizde yaşadığı zorluklar, mürettebatın bir kişinin gazıyla coşkulanıp yine tek kişinin bozgununa uğrayarak sessizleşmesi.
Farklıydı aslında kitap. Kafamda tam nereye oturtabileceğimi bilemiyorum. Sanki toplumların genel özelliklerinin küçük bir yansımasını anlatıyor gibi hissettim en başta ama sonradan aslında ırkçılık, vs. gibi konuları işlediğini düşündüm.
Keyifli okumalar.