Nasrettin Hoca Hikâyeleri

Orhan Veli Kanık

Nasrettin Hoca Hikâyeleri Sözleri ve Alıntıları

Nasrettin Hoca Hikâyeleri sözleri ve alıntılarını, Nasrettin Hoca Hikâyeleri kitap alıntılarını, Nasrettin Hoca Hikâyeleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Orhan Veli Kanık'tan Nasrettin Hoca Hikayeleri
"... Dostum Şevket Rado bana Nasrettin Hoca'ya ait fıkraları da manzum olarak yazmamın iyi bir şey olacağını söylemişti. (...) Bu fıkraları bulabilmek için birkaç kitap karıştırdıktan sonra gördüm ki ünü yabancı ülkelere kadar yayılmış olan bu milli kahramanın hikayeleri daha hala Türkçe olarak yazılmamış. Güzel bir üsluptan geçtim, okuduğum kitaplarda, doğru dürüst bir Türkçe bile yoktu. Bunun üzerine de, bu fıkraları okunabilir bir dille yazmanın, küçümsenmeyecek bir iş olduğuna inandım. Yazdığım Nasrettin Hoca fıkralarının, bugüne kadar yazılanların en iyisi olduğunu söylersem pek de böbürlenmiş sayılmam."
YKY - DOĞAN KARDEŞ Arka KapakKitabı okuyacak
YAZISIZ MEKTUP
Derler ki: -"Düğün var falanca yerde. Kazanlar dolusu pilavla zerde! Galiba şimdi de yemek zamanı..." Görmeyin Hoca?daki heyecanı. Bir anda zihni allak bullak olur. Ne yapsa da gitse düğün evine? Düşünür taşınır, çareyi bulur. Çabucacık bir zarf alır eline; Alı al moru mor, kapıya damlar. Açıp ne istediğini sorarlar. -"Bir mektubu var da ev sahibinin; Onu getirmiştim..." -"Eh! Buyrun, girin." Sırtında samur bir kürk, görünür ev sahibi. Hoca zarfı eline tutuşturduğu gibi Geçer kurulur sofranın başına; Çala kaşık dalar düğün aşına. Adam bakar bakar zarfın üstüne; Sonra Hoca'ya der ki: -"Yahu, bu ne? Üzeri yazılı değil bu zarfın." Hoca içine gömülüp hoşafın: -"Aceleye geldi, der, af buyurun; İçi de yazılı değildir onun."
YKY - DOĞAN KARDEŞKitabı okuyacak
Reklam
Böyle, sıkıntı içinde hiçbir işe yaramayan bir saat geçirdi.
Sayfa 3 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Buyrun, hayatın özetinden bir kesit...
Bir sabah Hoca'nın karısı ölür; Yıkanır, tabuta konur, gömülür. Hoca fena üzülür. Derdi de üst üste verir yaradan: Daha beş on gün geçmeden aradan; -Sizlere ömür Eşek de ölür. Hoca yine üzülür. Üstelik bu sefer üzüntü geçmez; Garip Hoca, günlerce yemez içmez Bu hâl komşulara pek merak olur; Bunlardan biri bir gün gelir Hoca'yı bulur. "Hocam,” der, "karın öldü, iki gün üzülmedin; Eşek öldü, on gündür bir defacık gülmedin. Gezsen dolaşsan bari, derdini yatıştırır.” Hoca hemen cevabı yapıştırır: "Karım öldü, geldiniz; neler söylemediniz! 'Sen hiç üzülme, Hoca, kadın mı yok?' dediniz. Eşeğe geldi sıra; ne çare, gitti giden; Çıkmadı içinizden yeni eşek vadeden.”
Dünya böyle! İşini bilen kişi kendi çıkarına uydurur işi.
Sayfa 24 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Yaşayacak sanat, zümrelere değil, halka dayanan sanattır. O da bize insanüstünün değil, insanın halini anlatır.
Reklam
33 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.