Sırtı açıktı
üstü başı yamalı
Karlı bir kış günü
doğurmuştu anası Buz gibi bir odada Hüsnü'yü.
Hüsnü büyüdü
Mektep medrese görmedi
Bir küfe alıp sırtına
Çarşı Pazar dolaştı
Kör oldu
görmedi
Sağır oldu
duymadı
Sırtına yük vermişlerdi
Yıllar yılı
taşıdı durdu
Anlamadı
Karlı bir kış günü
Dört kişi
mezara götürdü onu
İçlerinden birisi
Hüsnü'nün oğlu Hasan'dı
Seni kaybettiğim dünyada
bulmak istemiyorum
Geçtiğim yollardaki bütün aynaları
ters kapattım
O her köşe başında
tüm insanlardan sakladığım
hatıralardan
Ve onları
birer yıldız yaptım
bilmediğin bir dünyanın
göklerine astım
'(...) Azgın denizlerdeki
Kudurmuş dalgalar gibi
Coşarak
Kokladığın her çiçeği
Yaprak yaprak
Bastığın her adım toprağı
Parmak parmak
Dolaşarak
Bir gün ben de seni aramaya çıkacağım Nataşa!
Seni kaybettiğim dünyada
Bulmak istemiyorum (...)'