Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tefekkürün İzinde

Natık Oğlu Fadıl

İbnü'n-Nefîs

Natık Oğlu Fadıl Sözleri ve Alıntıları

Natık Oğlu Fadıl sözleri ve alıntılarını, Natık Oğlu Fadıl kitap alıntılarını, Natık Oğlu Fadıl en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanın ahlâkı, ilişkide bulunduklarının ahlâkı ile şekillenir.
Sayfa 49 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Ruh halini ve mülkiyet düzenini bozan, akıl sağlığını ifsad eden her şeyin yasaklanması gerekir.
Sayfa 70 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Reklam
O peygamberin annesi daha uzun yaşayabilir; çünkü anneden ihtiyaç duyulan şeyler genellikle oğlun huyunu çokça değiştiremez. Dahası erkekler tabiatları icabı kadınların huylarından sakınırlar ve annelerinin huylarından çokça etkilenmezler. Fakat babalar böyle değildir. Bir oğul babasının ahlâkından çokça etkilenir.
Ruhsuz bir beden, insanlar bilir ki, bir kütük gibidir, şuuru olmaz. O zaman da ne zevk ne elem, ne saadet ne de şikâyet duyabilir.
Sayfa 60 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Son dikkat çekeceğimiz nokta İbn Nefis'in ölümden sonra dirilişi açıklama şeklidir. Onun anlatımında ölümden sonra dirilişin de gerçekçi ve somut bir tarafı vardır. Çünkü ölümden sonra diriliş kuyruk sokumu diyebileceğimiz ve asla yok olmayan bir parça ile ruhun yeniden birleşmesiyle gerçekleşir. Kuyruk sokumu bir insanın bir nevi tohumu ve özü niteliğindedir. Böylelikle kurumuş bir meyve tohumundan nasıl hayat buluyorsa insan bedeni de çürüdükten sonra kuyruk sokumu ile yeniden hayat bulur.
Ibn Tufeyl'in bir adada tek başına var olup büyüyen Hayy bin Yakzan'ına nazire olarak yazıldığı açık olan Fâdıl bin Nâtık, bir adada kendiliğinden var olan Nâtık oğlu Fâdıl'ın aklı ve gözlemleri ile ilmî hakikatlere, peygamberlik ve son peygamber ile ilgili bilgilere ulaşmasını konu alır. Kendiliğinden var olması şu andaki İslâm düşüncesine biraz ters gelebilir fakat o, maddenin meydana gelmesi ile insanın varoluşunu .... Böylece artık bu parçalar insan uzuvlarını oluşturmaya hazırdı. Allah büyüklüğünü onu hak eden hiç kimseden esirgemez ve liyâkat sahiplerine lâyık olduğu şeyi verir." diyerek İslâmî bir bakış kazandırır. Nâtık oğlu Fâdıl'ın ağzından Kâmil'in hikâyesi anlatılır.
Reklam
Kâmil şuna inandı ki, tek bir peygamber ile peygamberlik için murad edilen gayeye ulaşılamazdı. Her bir peygamberin kendilerinden sonra gelecek olan peygamberler için insanları kendilerinden sonra gelecek peygamberlerin tebliğ edecekleri şeriatı kabul etmeye hazırlamaları gerekir.
Sayfa 36 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Kasık kılları ve benzeri küçücük faydaların sağlandığı şeyleri yaratmayı bile ihmal etmezken, Allah'ın umumun menfaatine olan bu peygamberi yaratmadığını düşünmek imkânsızdır. Böylece Kâmil, bu peygamberin yaratılışının zorunluluğunu kavramış oldu.
Sayfa 35 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Allah bir cisim değildir, hissedilemez, herhangi bir yönde değildir ve O'nun bir işareti de yoktur.
Sayfa 58 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Bu cisimlerin hem var olmasının ve hem de olmamasının imkân dahilinde olduğunu anladı. İşte bunu biz mümkün diye adlandırırız. Gördü ki bu mümkün dediğimiz, cismin var oluşu ve yok oluşu, cismin kendisinden olamazdı. Çünkü cisim kendi durumunu böyle değiştiremezdi. Bu yüzden (mümkün olma) onun dışındaki bir şeyden kaynaklanmalıydı.
Sayfa 30 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Reklam
O vakit Kâmil açıkça anladı ki bütün var olanlar için bir var eden vardır ve o zorunlu varlıktır; bir bilen vardır, her bir şeyi bilir; bir gözeten vardır, her bir şeyi gözetir.
Sayfa 31 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
İnsanların teşkil ettiği içtimai guruplar ancak adalet üzere yürütülen muameleler ile düzenli bir işleyiş kazanır.
Sayfa 66 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Korunma, korunması dilenen şeyin nesillerce tekrarı ile mümkündür.
Sayfa 64 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
İnsan ruhu yok edilemez; zira yok edilebilen her şeyin maddesi kâh var kâh yok olur. Oysa insan ruhunun bir maddesi yoktur ve bu yüzden de yok edilmesi söz konusu değildir.
Sayfa 62 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
Allah büyüklüğünü onu hak eden hiç kimseden esirgemez ve liyâkat sahiplerine lâyık olduğu şeyi verir.
Sayfa 24 - Büyüyenay YayınlarıKitabı okudu
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.