2021 Ocak

National Geographic Türkiye - Sayı 237

National Geographic Türkiye

National Geographic Türkiye - Sayı 237 Sözleri ve Alıntıları

National Geographic Türkiye - Sayı 237 sözleri ve alıntılarını, National Geographic Türkiye - Sayı 237 kitap alıntılarını, National Geographic Türkiye - Sayı 237 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
George 25 Mayıs’ta bir polisin boynuna dizini bastırması sonucu yaşamını yitirmişti ve cenazesini fotoğraf- lamak için Houston’a gitmiştim. Kiliseye girip George’u fotoğraflama iznim olmasına rağmen tam 12 dakika boyunca hiç fotoğraf çekmediğimi söyleyerek söze başladım. Arkamdaki insanlar, “Hadi ama,” deyip duruyorlardı. Sırada bekleyenler vardı. Ama benim açımdan George’un bedenine teşekkür etmem önemliydi. Yaşamı için teşekkür ettim. Ölümünün sonucu bize sunduğu olanaklar için teşekkür ettim. Öykülerin gidişatını değiştirecek şeyler için; ölümüyle bize getireceği olanaklar için teşekkür ettim ona...
Ruddy Roye
Hannah Reyes Morales
Yeteri kadar uzun süre boyunca öykünün peşinden giderseniz, insanların zor durumlarda yollarını nasıl bulduklarını görürsünüz. “Bu onların Öyküsü,’ diyerek geçmemeliyiz. Yaşananlardan ders almalıyız.”
Reklam
Kadınların oy hakkını savunanları onurlandırmak için beyaz giyen Harris, başkan yardımcılığını kazanan ilk kadın, ilk Siyahi ve ilk Asya kökenli Amerikalı oldu.
Felaketlerde dolu yılda, Doğu Afrika ekstra bir felaket daha yaşadı: Çöl çekirgelerinin istilası. Bölgeye 2019 sonunda gelmeye başlayan sürüler, Afrika çiftçileri için korkunç bir tehdit oluşturuyor. Kenya, Ocak ayında, 70 yılın en kötü çekirge salgınına uğradı. Böcekler, çorak bölgelerin şiddetli yağmurlara maruz kalması ve bitki örtüsü oluşmasıyla tetiklenen nüfus patlamasıyla çoğalıyor. Arap Yarımadası’nın rüzgârları, sürüleri Afrika Burnu’na itiyor, milyonlarca insanı açlığa sürüklüyor. Tek bir sürüde 70 milyar çekirge olabiliyor ve günde 130 milyon kilo ekini yok ediyorlar. 40 milyondan oluşan daha küçük bir sürü dahi günde 35 bin kişinin yiyebileceği kadar ekin tüketiyor.
“Anılar, onlarla yüzleşmek zorunda kalıncaya dek harika şeyler,”
“Anılar, onlarla yüzleşmek zorunda kalıncaya dek harika şeyler.”
Reklam
2020’yı, Dünyanın 12 raunt boyunca korkuyla dövüştüğü, hırpalanıp soluksuz kaldığı, ancak verdiği karar sonucu kazandığı yıl olarak anabiliriz. Krizin itici güç olarak kullanılması kararının verildiği yıl oldu 2020... “Nefes alamıyorum,” cümlesinin, küresel çapta dolup taşan hastane koğuşlarından, kent sokaklarındaki ölümcül etkileşimlere kadar uzanan farklı ortamlarda, birden fazla anlam kazandığı bir yıldı 2020. Bu ifade acı dolu bir yakarıştan, omuzlarımızı dik tutup ayağa kalktığımız bir savaş çığlığına dönüştü. George Floyd’un yaşamı ondan sökülüp alınırken öfke ve keder barajı yıkılarak küresel bir devrimin fitilini ateşledi. Birbirimize fazla yakın olmanın korkusuyla savaştık. Ya da fazla kopuk olmanın… Bazılarımız çoktandır süregelen eşitsizlik karşısında öfkeye kapıldı.
İNSANLARLA BİR ARADA OLMA, kalaba- lıklara karışma ya da yabancılara yak- laşma fikri içinizde derin bir rahatsızlık mı uyandırıyor? Merak etmeyin. Yalnız değilsiniz. Biliminsanları pandeminin bazı duyguları yeniden biçimlendirdiği görüşünde. Dönüşümün ne kadar kalıcı olacağı ise henüz belirsiz.
"Nefes alamıyorum", cümlesinin, küresel çapta dolup taşan hastane koğuşlarından, kent sokaklarındaki ölümcül etkileşimlere kadar uzanan farklı ortamlarda, birden fazla anlam kazandığı bir yıldı 2020.
Reklam
İnsanlar korkak ve cesur olabilir; şaşkınlık yaşayabilir ve minnet duyabilir; kötücül duygulara bürünebilir ya da kederli veya özverili, umutlu, kuşkucu, öfkeli ve de kararlı olabilir... Tüm bunlar insana ait dair şeyler. Ancak bazılarımızın, aynı anda bu sayılanların tamamını bir arada hissedebilme kapasitemizi anlaması için 2020'nin yaşanması gerekti...
Sözlük şirketi Merriam–Webster, çevrimiçi olarak en sık aranan kelimelerin kaydını tutuyor. İnsanların arama yapma nedeni, aradıkları kelimenin anlamını bilmiyor olmaları değil; sadece resmi tanımın bazen olayları daha net anlamamızı sağlıyor olması. 2020’de ilk olarak “kıyamet” yükselişe geçti. Beraberinde “felaket”, “salgın” , “panik”, “kapanış” ve “gerçeküstü” de vardı. O sıralarda, çevremizde olup bitenleri kavramaya yönelik gündelik çabanın hayal gücümüzün çok ötesinde göründüğü kış sonu, ilkbahar başlarıydı. Yaz aylarında, George Floyd’un öldürülmesinin ardından, “ırkçılık” aramaları zirve yaptı. “Faşizm.” “Empati.” “Finansal kesinti.” Eylül’de ise “Akıl sağlığı”. Söz konusu dönemde ABD’nin batısı yanıyordu ve ülkenin güneydoğu eyaletlerini öylesine güçlü yağmurlar dövüyordu ki, Ulusal Kasırga Merkezi, olağan fırtına adlarını tüketip Yunan alfabesi harflerini kullanmaya başlamıştı. Orman yangınlarından çıkan zehirli dumanlar, rüzgârlar tarafından binlerce kilometre ötelere taşınıyordu. İnsanlar korkak ve cesur olabilir; şaşkınlık yaşayabilir ve minnet duyabilir; kötücül duygulara bürünebilir ya da kederli veya özverili, umutlu, kuşkucu, öfkeli ve de kararlı olabilir... Tüm bunlar insana dair şeyler. Ancak bazılarımızın, aynı anda bu sayılanların tamamını bir arada hissedebilme kapasitemizi anlaması için 2020’nin yaşanması gerekti…
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.