Bir gün stüdyonun merdivenlerinde NAZIM omzumdan tuttu ve "seni o kadar seviyorum ki yüreğim kanıyor "dedi "anlaşılan sen bana hiç umut vermeyeceksin "
Uzadıkça uzadı mektubum..
Kendine iyi bak..
Bana hemen cevap ver ..
Beni unutma .
Bana hemen cevap ver
Akıllıdır "Münevver "
Nasıl olsa yapar ,ne yapıp eder ..
Falan filan kendini avutma. .
...sensiz perişanım
Beni unutma ..
Kendine iyi bak .
Gözlerinden öperim canım.
Güzel geceler ..
Kendine iyi bak ..
Bana hemen cevap ver .
"Dertlerimi. ..aklında tutma
Unut. ...
Beni unutma. "
"Sende uzaklığı. ..
"Sen de ben..
....... imkansızlığı seviyorum ..
"Güneşli bir ormana dalar gibi .
"Dalmak gözlerine ..
"Ve kan ter içinde .
"Aç ve öfkeli ..
"İyice yanaştık,...
"İndirilen merdiveni ..
"Tam o sırada bindi ,artık ayrılma anı geldi.
" NAZIM abi " hadi sende gel "dedi..
"Öyle bir adamdı ki ,çocuk gibi...sanki sinemaya gidiyoruz..
"Ben şaşırdım ..hiç o zamana kadar ,ne bir söz, ne bir ima yoluyla, ne açık açık konuşulmamış ..
"Nereye geleyim ? dedim ..
"Elinin körüne ,nereye ,ışte benimle gel "diyor .
"Gelemem ,nasıl olur ?benim aklıma ilk motor geldi ödünç aldik filan...
"Yahu delimisin ,eşe dosya ayıp olur ..
"Başlarım eşine dostuna ..hadi gel diyorum sana dedi "..
"Dedim ki aile var,o ailenin başına türlü şeyler gelir ..
"Peki ,Allah belanı versin "dedi.
"O zaman öpüstük..
Ayrılırken geminin arkasına gitmiş ..plekhanov yazısının üzerinde..o sevmediği adamın yazısının üzerinden bana el sallyordu ...
son gördüğüm şey odur ..
Refik Erduran (gazeteci /yazar)