Nazım Hikmet'le 3,5 Yıl

Orhan Kemal

Most Liked Nazım Hikmet'le 3,5 Yıl Quotes

You can find Most Liked Nazım Hikmet'le 3,5 Yıl quotes, most liked Nazım Hikmet'le 3,5 Yıl book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Nâzım dilimizin sadeleşmesini sempatiyle karşılar, bununla beraber, aşırılıklara düşmemeğe de çalışırdı. ''..Dilde ölçü halk olmalıdır. Halkın yadırgadığı, her günkü konuşma dilinde kullanmadığı kelimeleri almamağa bilhassa dikkat etmeli'' derdi. Meselâ, en sevdiği yeni kelimelerden birisi ''olağanüstü''
''..faydalı işler yapan mahkumların atelyelerine sık sık iner, fırsat bulursa çeşitli işler görürdü: tahta rendeler, bez dokur.. Bu hareketlerini herhangi bir maksada hamledenler bulunabilir, fakat bence bu yalnız ve yalnız onun İNSAN'a, kıymet yaratan'a istihsal seyrinde bilfiil rol alan'a karşı duyduğu saygıdan başka hiçbir şeye hamledilmemelidir. Zaten hemen şunu söyleyeyim ki, Nâzım, zannedildiği gibi, her fırsatta propaganda yapan, münakaşacı, haşin bir insan değildi. Herkesin fikrine azami saygıyı gösterir, mecbur edilmedikçe münakaşa etmezdi; hattâ çok defa mecbur edilse de..''
Reklam
940 yılının kışı.. Hapishane kaleminde, sabıka defterlerinde çalışıyorum. Bir sabah Kâtip, yeni gelen evrakları karıştırırken: - Oooo.. dedi, gözün aydın.! Ona hayretle baktım. - Üstadın geliyormuş.! Büsbütün şaşırdım. Benim üstadım falan yoktu.. Kâtip: - Numara mı yapıyorsun.? dedi. - Yooo.. dedim, benim üstadım filân yok ki.. - Canım, Nâzım Hikmet işte.. Senin de üstadın sayılmaz mı.?
Nazım Hikmet olmak..
Dokunan yatak çarşafları, havlular yahut bezler Dokuma Kooperatifine gönderilip teslim ediliyor, biz sadece dokuma ücreti alıyorduk. İmalâtımız Kooperatife teslim edilip, paralar geldiği günler Nâzım fevkalade ciddi bir muhasebecidir; geçer masanın başına, çok defa gözünde gözlük, elinde kalem, önünde defter, başlar bir takım hesaplara.. Kılı kırk
''Nâzım, inanmış insandı. Herhangi bir dâvaya inanmış kimselere saygısı vardı. Mehmet Âkif'e saygısı bundandı. Mehmet Âkif'in fikirlerinin doğruluğundan değil, dâvasına inanmış, ''karakter sahibi'' bir insan olduğundan dolayı takdir ederdi. İnsanlar vardır, nazariyecidirler, bir takım kaideler, prensipler peşinde koştuklarını iddia ederler; fakat pratikte, nazariyetleriyle taban tabana zıttırlar. Nâzım, nazariye ve pratikte aynı olmağa çalışırdı. İnsan soyuna karşı sevgisi sonsuzdu. O kadar ki, bunu bir ''din'' haline getirmişti. Hele çocuklar.. Ağlayan bir çocuğu kucağına aldığı zaman çocuğun sustuğuna şahit olmadım ama, tereddütsüz iddia edebilirim, her çocuk onunla ''ahbap'' olabilirdi.''
''Müdürün oda kapısında çevik bir gıcırtı, kapı açıldı. Nefesimi kesmiş, gözlerimi kısmışım.. Bir heykel sükûnu içinde , azametli bir mermer heykel bekliyorum.. Bir an yüz yüze geliyoruz, sonra göz göze.. Mavi mavi gülüyordu. Bu gülüş muhakkak ki bir çocuğu hatırlatıyor.. Temiz, taze, sıhhatli, dost.!''
Reklam
Geri178
788 öğeden 781 ile 788 arasındakiler gösteriliyor.