Nazizmin Gizli Kökenleri

Nicholas Goodrick-Clarke

Nazizmin Gizli Kökenleri Sözleri ve Alıntıları

Nazizmin Gizli Kökenleri sözleri ve alıntılarını, Nazizmin Gizli Kökenleri kitap alıntılarını, Nazizmin Gizli Kökenleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hitler o dönemde Viyana’daki Alman olmayan unsurlar hakkındaki düşüncelerini şöyle ifade etmektedir: "İmparatorluk başkentindeki ırklar yığınını iğrenç buldum. Çeklerden, Polonyalılardan, Macarlardan, Rutenlerden, Sırp ve Hırvatlardan oluşan bu karmaşa iğrençti... Kent ırk rezaletinin somut örneği gibiydi."
Sayfa 32 - Kırmızı Kedi, 1.Baskı, Çeviri: Ali Cevat AkkoyunluKitabı okudu
Sersemlemiş ve meydan okunmuş insanlar kendi kişiliklerini yeniden vurgulamaya çalıştı. Oysa sanayi değişiminin hızı ve etkileri mantık ölçülerini aştığından... çoğu sorunlarına rasyonel çözüm aramaktan vazgeçti, onun yerine kendi duygusal derinliklerine daldılar. Öz kişiliğini belirleme özlemi... kişinin kendinden daha büyük bir şeye ait olma yönündeki karşıt arzusuyla birleşti... mevcut toplumsal koşullar sersemletici ve baskıcı olduğu için, romantikler kişinin genel toplumsal ve ekonomik koşullarının dışında daha geniş, daha kapsayıcı bir birlik aradılar.
Sayfa 70 -  Kırmızı Kedi, 1.Baskı, Çeviri: Ali Cevat AkkoyunluKitabı okudu
Reklam
Dr. Konrad Adenauer şöyle yazıyordu: ”Nasyonal sosyalizm nüfusun geniş katmanlarında zehrini ekecek toprak bulmasa, Almanya’da asla iktidara gelemezdi. Altını çizerek söylüyorum, nüfusun geniş katmanlarında. Sadece yüksek rütbelilerin ya da büyük sanayicilerin suçlu olduğunu belirtmek doğru olmaz... Nüfusun geniş katmanları, köylünün, orta sınıfın, işçilerin ve aydınların geniş katmanları doğru entelektüel duruşu gösteremedi.”
Sayfa 13 - Kırmızı Kedi, 1.Baskı, Çeviri: Ali Cevat AkkoyunluKitabı okudu
"Teozofi Darwin’in evrim teorisi ve çağdaş bilimden alınan yeni kuramlarla eski dini düşüncelerin çekici bir karışımını sunar. Böylelikle pek çok şeyi bünyesinde barındıran bu bağdaştırıcı inanç, on dokuzuncu yüzyıl sonunda geleneksel dünya görüşleri ortodoks dinin gözden düşmesi, bilimin akılcılaştırıcı ve sır çözücü gelişimi, hızlı ekonomik ve toplumsal değişimin bölücü etkisiyle altüst olan kimilerini rahatlatmak gücüne sahiptir. George L. Mosse, teozofinin yüzyıl sonunda Avrupa’yı kaplayan pozitivizm karşıtı dalgayı temsil ettiğini belirtir ve bu akımın outré (aşırı) kavramlarının herhangi bir Avrupa ülkesinden çok, Almanya’da derin yer ettiğine dikkat çeker. "
Sayfa 39 - Kırmızı Kedi, 1.Baskı, Çeviri: Ali Cevat AkkoyunluKitabı okudu
Dr. Goodrick-Clarke Nazi önderlerinin ”Bir Aryan tanrı-insan ırkına, alt ırkların zorunlu imhasına, harika bir binyılcı Alman egemenliğine yarı dinsel tutkulu bir inançla bağlı olduklarını,” belirtiyor ve ekliyor, ”Bir cehennem manzarası... Auschwitz, Sobibor ve Treblinka yirminci yüzyıl Nazi kıyametinin korkunç müzeleri oldu.”
Sayfa 15 - Kırmızı Kedi, 1.Baskı, Çeviri: Ali Cevat Akkoyunlu, Rohan Butler ÖnsözKitabı okudu
"Okültizm önce Roma İmparatorluğu'nun gerilemesi, ardından da ortaçağın bitmesiyle gelişir. On dokuzuncu yüzyılın sonunda da, hızlı toplumsal ve ideolojik değişimler yüzünden dünyanın çivisinin çıktığına inananlara bir kez daha çekici gelir. Duygularının ve eğitimlerinin idealist ve romantik bir görüş açısına ittiği kimi insanlar, eski gelenek ve inançların yıkılmasıyla sarsılan o düzen kavramını yeniden bulmak için modern okültizmi canlandırmaya taraf olurlar. "
Sayfa 47 - Kırmızı Kedi, 1.Baskı, Çeviri: Ali Cevat AkkoyunluKitabı okudu
Reklam
"1857 yılında başkentte oturan Yahudi sayısı sadece 6.000 iken, 1910’da bu sayı 175.000'i bularak toplam kent nüfusunun yüzde 8’ini aşmıştır; bazı mahallelerde de yerel halkın yüzde 20’sini oluşturur. Bu doğu Yahudileri geleneksel giysileriyle dolaşır, yoksul tüccar veya seyyar satıcı geliriyle kıt kanaaı geçinirler. Völkisch yaklaşımlı Almanların kentin etnik dokusuna ciddi bir tehdit oluşturan bu yeni İstilası kaygıyla izlemiş olması gerekir. Bu tepkinin ilk örneği Hitler'in kent merkezinde, böylesi Yahudilerle ilk karşılaşmasını anlayışında görülür."
Sayfa 30 - Kırmızı Kedi, 1.Baskı, Çeviri: Ali Cevat AkkoyunluKitabı okudu
"Okültizmin kaynağındaki dini düşünce biçiminin kökleri antikçağa kadar uzanır ve Batı’nın ezoterik geleneği olarak da tanımlanır. Başlıca bileşenleri milattan sonra ilk birkaç yüzyılda Doğu Akdeniz yöresinden kaynaklanan gnostisizm, Hermes Trismegistus öğretisinin simya ve büyüyle ilgili önermeleri, neo-Platonculuk ve kabaladır. Gnostisizm ilk Hıristiyanlar arasında gnosis'i ya da manevi konularda özel ezoterik bilgi sahibi olduklarını iddia eden bazı sapkın tarikatların inancına atıfla kullanılır. Kuramları çoğu alanda birbirinden ayrılsa da, iki ortak gnostik tema vardır: Bunlardan birincisi İyi ve Kötü’nün, Aydınlık ve Karanlık’ın, düzen ve kaosun birbirinden bağımsız olarak mücadele ettiklerini ileri süren Doğu (İran) düalizmi; ikincisi de bu maddi dünyanın bütünüyle kötü olduğunu, insanın ancak daha yüksek âlemin gnosis’ine ulaşarak kurtulabileceğini iddia eden inançtır. Gnostik tarikatlar dördüncü yüzyılda ortadan kaybolsa da, fikirleriyle ikinci yüzyılın düalist Manici dinini ve hatta Hermetica’yı bile etkiler. "
Sayfa 33 - Kırmızı Kedi, 1.Baskı, Çeviri: Ali Cevat AkkoyunluKitabı okudu
"Völkisch ideoloji, ırkçılık ve scçkinciliğc dc yer vcrir. Ulusal farklı. lık ve üstünlük iddialarını doğrulamak için ırklar arasındaki başkalıklar işlenir. Antropoloji ve dilbilimin ırkların sınıflandırılması için belirlediği ölçütler Alman ırkına yönelik völkisch methiyelerin temelini oluşturur. Irk tipinin dış özelliklerine bir dizi iç ahlak üstünlük leri eklenir: Aryanlar (yani Almanlar) mavi gözlü, sarı saçlı, uzun ve mevzun ölçülüdür, buna bir de soyluluk, dürüstlük ve cesaretlerini eklemek gerekir. Üstün saf ırkların karışık alt ırklara galip geleceklerini kanıtlamak için Darwin’in mücadele yoluyla evrim önermesi de benimsenmiştir. Irkçı düşünce çağdaşlaşma gerilimlerine sıkı sıkıya bağlı siyasal anti-semitizmin yükselişini kolaylaştırır. Yıkıcı ekonomik değişime karşı duyulan tutucu öfke, geleneksel değer ve kurumları yok etmekle suçlanan Yahudilerin kötülenmesiyle boşaltılır. Irkçılık, Yahudiliğin sadece dini bir cemaat olmadığını, diğer ırklardan biyolojik anlamda da ayrıldıklarını söyler."
Sayfa 20 - Kırmızı Kedi, 1.Baskı, Çeviri: Ali Cevat AkkoyunluKitabı okudu