Akademisyenin Vasıfsız İşçiye Dönüşümü

Ne Ders Olsa Veririz

Meral Gezici Yalçın

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Dünyayı yozlaşmaktan kurtarmak için, işsizlik ve belasını kınamak için...
İş bulma güvencesizliği, aynı zamanda böyle bir ortamda mevcut pozisyonun korunması için, genel yapıdaki haksızlıklara ve usulsüzlüklere de boyun eğmeye ve bir zaman sonra bizzat bu çarpık yapının gerektirdiği şekilde hareket etmeye başlama riski taşımaktadır. Dolayısıyla akademisyen, maddi kaygılardan ve akademik bir kuruma ait olma ihtiyacından kaynaklı olarak bir adaptasyon mekanizması geliştirmek suretiyle, zorunlu olarak sistemik yozlaşmanın yörüngesine girer. Görüşmeci (...) de aynı soruna işaret etmiştir: "Bundan sonra gidecek yerim yok hissi, ne olursa olsun her şeyi kabul etme noktasına getiriyor insanları. O yüzden bence zaten bu kadar kolay yozlaşıyoruz."
Sayfa 112 - İletişim Yayınları, 4. Baskı, 2016
Rezil insanlar
"Başka insanlara başka maaşlar öneriyorlardı. Banaysa çok daha düşük bir maaş önerdiler. Bunu yapma sebebi de, o zamanki dekanın 'bak işte, ben kalifiye elemanı ucuza çalıştırtıyorum' diye yukarıya kendini sevdirme, iyi gözükme ihtiyacıydı."
Sayfa 126 - İletişim Yayınları, 4. Baskı, 2016. özel üniversite
Reklam
... "ticari üniversite", "akademik kapitalizm" vb. sloganvari tanımlamalar, meselenin boyutlarıyla ilgili yüzeysel ve muğlak bir mefhum vermekten öteye gidemez. Bilimsel üretim ve eğitim kurumlarının piyasa kurallarıyla işlemeye başlamasını, yalnızca öğrencinin müşteri haline gelmesinden öte, emeğin ve bilginin eşzamanlı metalaşması çerçevesinde ele almak gerekir.
Sayfa 39 - İletişim Yayınları, 4. Baskı, 2016
... akademide maaşlar en fazla yıllık TEFE/TÜFE oranına bağlı olarak cüzi enflasyon zamlarıyla (ki bu zamların da her okulda verilmediğini belirtmek gerekir) veya akademik unvanın yükselmesiyle artmakta, onun dışında kişi unvanı yükselene dek giriş maaşıyla çalışmaya devam etmektedir.
Sayfa 123 - İletişim Yayınları, 4. Baskı, 2016. Özel üniversiteler
... Türkiye özelinde, adam kayırma pratiğinin yaygın olduğu göz önünde tutularak, üniversitelerde iş bulmanın tanıdıklar vasıtasıyla gerçekleştiğine ve yeterli network olmaksızın, hangi niteliklere sahip olursa olsun bir akademisyenin iş bulamayacağına dair yerleşik (ve çok da haksız olmayan) bir kanı hakimdir.
Sayfa 110 - İletişim Yayınları, 4. Baskı, 2016
Çoğu özel üniversite için sıradan bir gün:
... "sözde" vakıf üniversitelerinde hoca ile öğrenci arasındaki ilişkiye dair çok daha ağır örnekler de bulmak mümkündür. Örneğin Görüşmeci 11 (29, kadın, arş.gör., işsiz) kısa süre önce çıkarıldığı üniversiteye öğrenci olarak "kapıdan geçen herhangi birinin girebileceğini" söylemiş ve bir öğrencinin, kendisini sınavda kopya çekerken yakalayan hocaya "Senin maaşını ben veriyorum. Sen kimsin ki varoş?" diye bağırdığını, hocaları "çıkışta görüşürüz" diye tehdit eden öğrenciler olduğunu anlatmıştır.
Sayfa 100 - İletişim Yayınları, 4. Baskı, 2016
Reklam
"Sözde" vakıf üniversiteleri
Türkiye'deki "sözde" vakıf üniversitelerinde çalışan akademik kadroya yüklenen ders yükü, ders ve dönem dışı mesai zorunluluğu, üniversite tanıtımında yer alma yükümlülüğü ve süreli sözleşmelerle her daim hissettirilen işten atılma tehdidi gibi koşullar göz önüne alındığında, bu kurumların akademik/bilimsel üretime alt yapı sağlamak bir yana, ONA ENGEL TEŞKİL EDEN YERLER HALİNE GELDİĞİ GÖRÜLMEKTEDİR. ("Sözde" dememizin nedeni, bu kurumların çoğunun ismen "vakıf" üniversitesi olmasına rağmen, bir vakıftan farklı olarak kamu yararından önce ve had safhada kar amacı gütmeleri ve dahası üniversiteden sağlanan karı, üniversite sahiplerinin diğer sektörlerdeki yatırımlarına aktardıklarının düşünülmesidir.)
Sayfa 22 - İletişim Yayınları, 4. Baskı, 2016
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.