Işık, yalaz saçlı bir yalancı, bin göz gibi bakarken, bin göz gibi akan ölü taşıyıcısı ellerime, bir deliğinden fırlamış, bin kıllı pörsük bedeniyle yalanın, yalanın yalınayak, ürkünç ayaklarıyla takip ediyor beni matemim. Matemim kalakaldım ellerimin üstünde. Nasıl da dönüp duruyorum- nasıl ki, her seferinde ölü bir gecenin sandukası gibi ağır ve çileli, yorulmuş ellerimde.