Necip Fazıl Kısakürek sözleri ve alıntılarını, Necip Fazıl Kısakürek kitap alıntılarını, Necip Fazıl Kısakürek en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Ateşten zehrini tattım bu okun,
Bir anda kül etti can elmasımı.
Sanki burnum, değdi burnuna "yok"un,
Kustum, öz ağzımdan kafatasımı."
Delilik ile deha arasında ince bir zar vardır, birinden ötekine geçmek mümkün. Necip Fazıl "burnum değdi burnuma yok'un diyerek dâhi olduğunu göstermiştir.
Yok'un burnu olamayacağına göre, burnu da bir şeye değmeyecektir.
Bir gün bir tren istasyonunda onun sinirli sinirli gezdiğini gören bir hayranı sorar:
-Ne oldu Üstad, treni mi kaçırdınız?
(Üstad böyle bir ithamı kabul eder mi? Treni kaçırmak bir eksiklik, bir yenilgidir.)
-Kovdum gitti, der.
Sen artık bu defterde noktaları, virgülleri, satırları taşımıyorsun. Sen artık bu defterde; konuşmuyor, bağırmıyor, alnını kaşımıyorsun. Sen artık bu defterde yaşamıyorsun.
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar?
Kırılır da bir gün tüm dişliler
Döner şanlı şanlı çarkımız bizim
Gökten bir el yaşlı gözleri siler
Şenlenir evimiz barkımız bizim
Yokuşlar kaybolur çıkarız düze
Kavuşuruz sonu gelmez gündüze
Sapan taşların yanında füze
Başka alemlerle farkımız bizim
Kurtulur dil tarih ahlak ve iman
Görürler nasılmış neymiş kahraman
Yer ve gök su vermem dediği zaman
Her tarlayı sular arkımız bizim
Gideriz nur yolu izde gideriz
Taş bağırda sular dizde gideriz
Bir gün akşam olur bizde gideriz
Kalır dudaklarda ŞARKIMIZ bizim...