Çok işimiz var ve çok düşmanımız var. Oysa biz sosyalistler hâlâ birbirimizle uğraşıyoruz. Mutlaka bir çatı altında toplanmalıyız. Bilime inanıyoruz. Bilime inanmak, farklı görüşlerin bilimsel yöntemlerle ortadan kaldırılmasını zorunlu kılar.
Gerçekleri tartışmazsak, sosyalizm bilimsel bir teori olmaktan çıkar, din hâline gelir. Mutlaka tartışacağız. Tartışmak, teorimizi yanlışlardan arınmak, devrimciler olarak görevimizdir.
Sosyalizm, bir yaşam düzeni olduğundan, insan, yaşayan insan, bir an olsun gözden uzak kalmamalıdır. Amaç insanın olanaklı olan en geniş özgürlüğe kavuşmasıdır. Sosyalizm bir hümanizmadır.
Burjuva kamu hukukunun devlet ve ulusal egemenlik üzerine ortaya attığı teoriler kimi yönleriyle gerçeklerin olduğu gibi görülmesini engellemekte, yönetilen halkın sanki yönetime katıldığı sanısını yaratmaktadır. Halkta çarpıtılmış bir bilinç yaratılır: Devletin, ulusun örgütleniş biçimi olduğu ve egemenliğin ulusta bulunduğu varsayımlarından hareket edilerek, yönetilenler ile yöneticiler arasındaki gerçek ilişkiler bu varsayımları doğrulamadığı halde, yöneticilerin buyrukları yönetilenlerin iradesi olarak gösterilir. Demek ki, burjuva örgüt modeli, gerçek olmayan ilişkileri gerçekmiş gibi göstererek burjuvazinin sömürü ve baskıyı sürdürmesini sağlayan bir makinadır.
Tekrar ediyorum: Gerçeği görmezlikten gelerek politika yapılmaz. Çünkü politika çözüm getirmek demektir. Çözüm getirmek için de gerçeği kabul etmek gerekir.